Results for يعطيكم translation from Arabic to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Arabic

Turkish

Info

Arabic

يعطيكم

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Arabic

Turkish

Info

Arabic

لا تخف ايها القطيع الصغير لان اباكم قد سرّ ان يعطيكم الملكوت.

Turkish

‹‹korkma, ey küçük sürü! Çünkü babanız, egemenliği size vermeyi uygun gördü.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

كي يعطيكم اله ربنا يسوع المسيح ابو المجد روح الحكمة والاعلان في معرفته

Turkish

rabbimiz İsa mesihin tanrısı, yüce baba, kendisini tanımanız için size bilgelik ve vahiy ruhunu versin diye dua ediyorum.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

لانكم لم تدخلوا حتى الآن الى المقرّ والنصيب اللذين يعطيكم الرب الهكم.

Turkish

Çünkü tanrınız rabbin size vereceği dinlenme yerine, mülke daha ulaşmadınız.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

لانكم عابرون الاردن لتدخلوا وتمتلكوا الارض التي الرب الهكم يعطيكم. تمتلكونها وتسكنونها.

Turkish

tanrınız rabbin size vereceği ülkeyi mülk edinmek için Şeria irmağından geçmek üzeresiniz. orayı ele geçirip yerleştiğinizde,

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

وفي ذلك اليوم لا تسألونني شيئا. الحق الحق اقول لكم ان كل ما طلبتم من الآب باسمي يعطيكم.

Turkish

o gün bana hiçbir şey sormayacaksınız. size doğrusunu söyleyeyim, benim adımla babadan ne dilerseniz, size verecektir.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

فقال لهم يسوع الحق الحق اقول لكم ليس موسى اعطاكم الخبز من السماء بل ابي يعطيكم الخبز الحقيقي من السماء.

Turkish

İsa onlara dedi ki, ‹‹size doğrusunu söyleyeyim, gökten ekmeği size musa vermedi, gökten size gerçek ekmeği babam verir.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

اعملوا لا للطعام البائد بل للطعام الباقي للحياة الابدية الذي يعطيكم ابن الانسان لان هذا الله الآب قد ختمه.

Turkish

geçici yiyecek için değil, sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın. bunu size İnsanoğlu verecek. Çünkü baba tanrı ona bu onayı vermiştir.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

فالآن يا اسرائيل اسمع الفرائض والاحكام التي انا اعلمكم لتعملوها لكي تحيوا وتدخلوا وتمتلكوا الارض التي الرب اله آبائكم يعطيكم.

Turkish

‹‹Şimdi, ey İsrail, size öğrettiğim kurallara, ilkelere kulak verin. yaşamak, ülkeye girmek ve atalarınızın tanrısı rabbin size vereceği toprakları mülk edinmek için bunlara uyun.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

فقال شاول لعبيده الواقفين لديه اسمعوا يا بنيامينيون. هل يعطيكم جميعكم ابن يسّى حقولا وكروما وهل يجعلكم جميعكم رؤساء الوف ورؤساء مئات

Turkish

saul onlara şöyle dedi: ‹‹ey benyaminliler, şimdi dinleyin! İşayın oğlu her birinize tarlalar, bağlar mı verecek? her birinizi binbaşı, yüzbaşı mı yapacak?

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

جوزوا في وسط المحلّة وأمروا الشعب قائلين. هيّئوا لانفسكم زادا لانكم بعد ثلاثة ايام تعبرون الاردن هذا لكي تدخلوا فتمتلكوا الارض التي يعطيكم الرب الهكم لتمتلكوها.

Turkish

‹‹ordugahın ortasından geçip halka şu buyruğu verin: ‹kendinize kumanya hazırlayın. Çünkü tanrınız rabbin size vereceği ülkeye girip orayı mülk edinmek için üç gün sonra Şeria irmağını geçeceksiniz.› ››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

انظروا. ان الرب اعطاكم السبت لذلك هو يعطيكم في اليوم السادس خبز يومين. اجلسوا كل واحد في مكانه. لا يخرج احد من مكانه في اليوم السابع.

Turkish

‹‹size Şabat gününü verdim. bunun için altıncı gün size iki günlük ekmek veriyorum. yedinci gün herkes neredeyse orada kalsın, dışarı çıkmasın.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Arabic

« فرجع موسى إلى قومه غضبان » من جهتهم « أسفا » شديد الحزن « قال يا قوم ألم يعدكم ربكم وعدا حسنا » أي صدقا أنه يعطيكم التوراة « أفطال عليكم العهد » مدة مفارقتي إياكم « أم أردتم أن يحل » يجب « عليكم غضب من ربكم » بعبادتكم العجل « فأخلفتم موعدي » وتركتم المجيء بعدي .

Turkish

bunun üzerine musa , çok kızgın ve üzüntülü bir halde kavmine döndü : " ey kavmim , dedi , rabbiniz size güzel bir va ' idde bulunmamış mıydı ? süre mi size uzun geldi ( zamanla verdiğiniz sözü unuttunuz mu ) ?

Last Update: 2014-07-02
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Get a better translation with
7,745,853,029 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK