Results for podijeliti translation from Croatian to Turkish

) mogu se podijeliti u nekoliko koraka.
) birkaç adıma bölünmüştür.

nikada neće biti moguće podijeliti pokal."
bir kupayı ikiye bölmek her zaman imkansız olacak."

odaberi mapu u kojoj se nalazi sadržaj koji želiš podijeliti.
İçeriğini paylaşmak istediğiniz dizini seçin.

općenito uzevši, crnogorske se proizvode može podijeliti u tri skupine.
karadağ’da yetiştirilen ürünleri genel olarak üç gruba ayırmak mümkün.

"mi ćemo s naše strane podijeliti iskustva koja oni vjerojatno nemaju.
gaziler, "biz, kendi açımızdan, muhtemelen onların sahip olmadıkları deneyimleri paylaşacağız.

pčelari su općenito blagi ljudi koji obično žele podijeliti svoje znanje.
arıcılar, genelde çoğu zaman bilgilerini paylaşmaya ilgi duyan nazik insanlar.

"zemlje u regiji mogle bi podijeliti blagostanje povećanjem međusobne trgovine.
aslan, "bölge ülkeleriyle ticaret artırılarak refah paylaştırılabilir.

ovogodišnje izdanje festivala ima za cilj podijeliti modernu glazbu s kosova sa svijetom.
bu yılki festivalde, kosova'nın modern müziğinin dünyayla paylaşılması hedefleniyor.

iliescu je kazao kako će bukurešt pružiti pomoć i podijeliti svoja iskustva s albanijom.
iliescu, bükreş'in arnavutluk'a yardım ve ekspertiz sağlayacağını söyledi.

odaberi %s mapu ili neku drugu mapu u kojoj se nalazi sadržaj koji želiš podijeliti.
%s dizinini veya içeriğini paylaşmak istediğiniz başka bir dizini seçin.

ivanov je kazao kako je makedonija spremna poduprijeti euroatlantske korake kosova i podijeliti svoja iskustva.
İvanov, makedonya olarak kosova'nın avrupa-atlantik hedeflerini desteklemeye ve tecrübelerini paylaşmaya hazır olduklarını söyledi.

ukoliko snsd osvoji četiri mjesta u vijeću ministara, voljan je podijeliti ih sa sds-om.
snsd bakanlar kurulu'nda dört koltuk kazanırsa, bunları sds ile paylaşmayı düşünüyor.

erdogan je u svojem govoru pozvao okupljene da ne glasuju za bdp jer "crpeći snagu iz pkk oni nas žele podijeliti...
konuşmasında erdoğan, kalabalığı bdp'ye oy vermemeye çağırarak, "pkk'dan güç alarak bizi bölmek istiyorlar.

prepirke među strankama koje su pobijedile na izborima onemogućavaju ustroj vlade, dok pozivi na uspostavu trećeg entiteta prijete dodatno podijeliti zemlju.
kazanan partiler arasındaki söz düellosu hükümet kurulmasını engellerken, üçüncü bir taraf kurulması yönündeki çağrılar ülkeyi daha da bölünmekle tehdit ediyor.

irska je spremna podijeliti svoje iskustvo koje je stekla tijekom svojeg dugotrajnog mirovnog procesa, kazao je premijer ove zemlje kosovskim čelnicima.
İrlanda'nın başbakanı kosovalı liderlere, ülkesinin uzun barış süreci yoluyla edindiği deneyimleri paylaşmaya hazır olduğunu söyledi.

dvojica važnih kandidata miron mitrea i cristian diaconescu, povukla su se iz utrke tijekom sabora, kazavši kako bi njihove kandidature mogle podijeliti stranku.
İki önemli rakip, miron mitrea ve cristian diaconescu, adaylıklarının partiyi bölünme tehlikesine attığını ileri sürerek kongre sırasında yarıştan çekildi.

"da biste podijelili kosovo, morate ga prvo priznati, a potom sjesti za stol i podijeliti ga", kaže janjić.
"kosova'yı bölmek için önce onu tanımak, sonra da masaya oturup onu bölmek gerekir."

bubnjar ozgur can oney rekao je kako je natjecanje nadahnulo sastav da napišu nove pjesme - pjesme koje, kako kaže, jedva čekaju podijeliti sa svijetom.
baterist Özgür can Öney, yarışmanın kendilerine yeni şarkılar, dünyayla paylaşmak için can attıkları şarkılar yazmaları için esin kaynağı olduğunu söyledi.

"naša zemlja ne bi trebala biti dio odluke koja bi mogla podijeliti libiju, dok je gadhafi praktički još uvijek na vlasti", kaže logoglu.
loğoğlu, "Ülkemiz, kaddafi halen iktidardayken libya'yı bölebilecek bir kararın bir parçası olmamalı." dedi.

a nakon toga, nikad više nismo uspjeli nadoknaditi to razdoblje", kaže se u deklaraciji koalicije i izražava nada da će oni koji su se vratili i završili školu sada podijeliti svoje znanje.
sonra da, bu dönemi asla telafi edemedik." ifadesinin yer aldığı bildirgede, okulu bitirmek için geri dönenlerin şimdi bilgilerini paylaşmaları yönündeki umutlar dile getiriliyor.