Results for poljoprivredni translation from Croatian to Turkish

poljoprivredni nameti
tarımsal vergiler

u makedoniji u tijeku poljoprivredni popis
makedonya'da tarımsal uzlaşma devam ediyor

glavno središte suradnje bit će poljoprivredni sektor.
İşbirliğinin başlıca odak noktası tarım sektörü olacak.

drugi veliki primatelj sredstava eu bit će poljoprivredni sektor.
ab fonlarının büyük kısmını tarım sektörü alacak.

analitičari pozivaju na veće usmjerenje na poljoprivredni sektor na kosovu
analistlerden kosova'nın tarım sektörüne daha fazla ilgi çağrısı

poljoprivredni sektor bilježi stalan rast u posljednjih pet godina. [afp]
tarım sektöründe son beş yıl içinde sürekli bir büyüme gözlendi. [afp]

drugi ključni poljoprivredni proizvodi uključuju povrće i voće, ruzino ulje, vino i duhan.
diğer kilit tarım ürünleri arasında sebze ve meyve, gülyağı, şarap ve tütün yer alıyor.

"vrlo dobri prošlogodišnji poljoprivredni rezultati povećali su povjerenje stranih ulagača u rumunjsko gospodarstvo.
ancak mevcut koşullar düşünülürse, bu defa tam tersine caydırıcı bir etki yaratabilir," diye de ekliyor.

kosovo bi moglo proizvoditi dovoljno hrane za svoje potrebe; poljoprivredni resursi nedovoljno su iskorišteni.
aslında kosova gıda konusunda kendi kendine yetebilir; fakat tarımsal kaynaklardan yeterince yararlanılmıyor.

poljoprivredni sektor pridonosi kosovskom bdp-u sa 13 posto, a čini 16 posto ukupne izvozne vrijednosti.
tarım sektörü kosova'nın toplam gsyİh'sına yaklaşık %13 oranında katkı sağlıyor ve toplam ihracat rakamının %16'sını meydana getiriyor.

makedonsko ministarstvo poljoprivrede sačinilo je nacrt strategije za poljoprivredni i prehrambeni sektor u sklopu priprema zemlje za članstvo u eu.
makedonya tarım bakanlığı, ülkenin nihai ab üyeliği için yaptığı hazırlıklar kapsamında tarım ve gıda sektörleri için bir strateji hazırladı.

rumunjska će ponovno dobiti pristup milijunima eura financijske pomoći eu za poljoprivredni razvitak kada otkloni nedostatke u raspolaganju i nadzoru takvih sredstava.
romanya, tarım kalkınması içni sağlanan fonların yönetim ve kontrolündeki eksiklikleri giderdiğinde, milyonlarca avroluk bu ab maddi yardım fonlarına erişim hakkını geri kazanacak.

"takvi pokazatelji dovoljno govore kako bih mora donijeti stratešku i političku odluku da poljoprivredni razvitak stavi među svoje glavne prioritete.
tarım, su İdaresi ve ormancılık bakanı damir ljubiç, "bu göstergeler, bh'nin tarımsal kalkınmaya başlıca öncelikleri arasında yer verme yönünde stratejik ve siyasi bir karar alması gerektiğini yeterli seviyede önermektedir.

albanska kompanija za električnu energiju kesh razmatra smanjenje cijena struje za poljoprivredni sektor u zemlji, ističe se u informaciji koju je objavilo albansko vijeće za poljoprivredu.
arnavutluk tarım İşletmeleri kurulundan verilen bilgilere göre, arnavut elektrik kuruluşu kesh yerli tarım sektörü için elektrik fiyatlarında indirim planlıyor.

strategija je usmjerena na olakšavanje nepovoljnog položaja makedonske poljoprivrede uspostavom boljeg obrazovanja poljoprivrednika, poboljšanjem konkurentnosti, te omogućavanjem raspodjele dodatnih sredstava za poljoprivredni sektor od strane države.
stratejide çiftçiler için daha iyi eğitim sağlanması, rekabet gücünün artırılması ve devletin tarım sektörüne daha fazla kaynak ayırmasına izin verilmesi yoluyla makedon tarım sektörünün içinde bulunduğu olumsuz durumun iyileştirilmesi hedefleniyor.

"albanska vlada i dalje prioritetom smatra izradu strategija za poljoprivredni sektor, te financiranje i potporu ovom sektoru", rekao je malaj.
malaj, "arnavutluk hükümeti, tarım sektörüne iliþkin stratejiler oluþturulmasıve bu sektörün finansmanıve desteklenmesi konularına öncelik vermeye devam ediyor."

"poljoprivreda na kosovu samo je prioritet u retorici vlade, jer se sada, 12 godina nakon rata, za poljoprivredni sektor izdvaja samo 1,7 posto proračuna.
sejdiu, "kosova'da tarım sadece hükümetin söyleminde öncelik sahibi, savaştan 12 yıl sonra bugün, tarıma bütçeden sadece %1,7 pay ayrılıyor.

u tom smislu, ekstenzivni poljoprivredni obrasci, kakve susrećemo u tradicionalnim europskim poljoprivrednim krajolicima, doprinijeli su većoj raznolikosti vrsta na regionalnoj razini, u usporedbi s onime što bi se moglo očekivati u strogo prirodnim sustavima.
diğer taraftan, avrupa’nın geleneksel tarım arazi dokularında görülen yaygın tarım düzeni, tamamen doğal sistemlerde olması beklenebilecek çeşitlilikle karşılaştırıldığında, bölgesel düzeyde daha fazla tür çeşitliliğine katkıda bulunmuştur.

europska komisija suspendirala je rumunjskoj isplatu sredstava za poljoprivredni razvitak nakon što je uočila "nedostatke" u njezinoj proceduri nadzora. [getty images]
avrupa komisyonu, romanya'nın denetleme prosedürlerindeki "eksiklikleri" tanımladıktan sonra bu ülkeye yapılan tarım kalkındırma ödemelerini askıya aldı. [getty images]

"kada su u pitanju osnovni poljoprivredni proizvodi, oni su skuplji nego u europi, jer su državne subvencije manje. [dok] sve zemlje subvencioniraju poljoprivredu kako bi zaštitile građane od nestašica, poljoprivredni proračun u srbiji manji je i u nominalnom i u relativnom smislu, u usporedbi s bdp-om u drugim zemljama."
"temel tarım ürünlerine bakacak olursak, devlet sübvansiyonları daha düşük olduğu için bunlar avrupa'dan daha pahalı. bütün ülkeler halkı sıkıntıdan korumak için tarımı sübvanse ederken, sırbistan'da tarım bütçesi diğer ülkelerdeki gsyİh ile kıyaslandığında hem nominal açıdan hem de yüzde açısından daha düşük."