Results for gives giant iron pipe put it in h... translation from English to Turkish

i put it in your room.
onu odana koydum.

i put it in the drawer.
ben onu çekmeceye koydum.

let me put it in another way.
başka şekilde ifade edeyim.

"you can put it in your hand.
"elinize alabilirsiniz.

don't put it in the foyer.
bu yüzden bunu antreye koymayın,

tom took a pill from the prescription bottle and put it in his mouth.
tom reçete şişesinden bir hap aldı ve onu ağzına koydu.

could you put it in plain language?
onu sade bir dille söyleyebilir misin?

do not put it in there, put it in here
orama koma burama ko

recent estimates put it in the tens of thousands.
gerçek ölü sayısının onbinlerle sınırlı kaldığı tahmin ediliyor.

could you put it in a shopping bag for me?
onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?

it's in his book "the four loves."
dört aşk isimli kitabında,

and he put it in the ark with the scrolls of the torah.
ekmekleri arkın içine, tevrat parşömenlerinin yanına koydu.

"where did you do it?" "in his car."
"onu nerede yaptınız?" "arabasının içinde"

i can put it in place where it's meant to be.
onu olması gereken yere yerleştirebilirim.

put it in a glass of water just for fun, no problem either.
masanın üzerine düşecek gibi dikkatsizce koysanız da veya bir bardak su içerisine koysanız da olympus mju 790 sw dijital kamera hiçbir zaman endişe uyandırmıyor.

"i don't know, put it in the lost and found."
"bilmem, kayıp eşya bürosuna bırakın."

believers, when you contract a debt for a fixed period, put it in writing.
ey iman edenler! belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız vakit onu yazın.

i would put it in the following equation: no 9/11, no war.
Şöyle bir denklem kurardım: 11 eylül ve savaş yok

and she puts it in her friend's coffee.
ve onu arkadaşının kahvesine koyuyor.

and we are able to use this money for many things: very importantly, we put it in education.
ve bu parayı pek çok şey için kullanabiliyoruz. en önemlisi, eğitime yatırıyoruz.