Results for outrageous translation from English to Turkish

it is outrageous.
bu kabul edilemez.

this is outrageous!
bu kadarı çok fazla!

"this is outrageous.
savaş gazisi damir m. setimes'a verdiği demeçte, "bu bir rezalet.

ca: that is outrageous.
ca:bu çok insafsız.

in truth we were outrageous.
azgınmışız."

and they schemed outrageous schemes.
"ve büyük büyük hileli-düzenler kurdular."

and they have devised an outrageous plot.
"ve büyük büyük hileli-düzenler kurdular."

all his colleagues said, "this is outrageous.
Çalışma arkadaşları "bu saçmalık" dediler,

and even that was considered outrageous at the time.
ve bu bile o dönemlerde aşırı olurdu.

the japanese government took this as an outrageous affront.
japon hükümeti bunu direk bir hakaret olarak aldı.

they said: alas for us! in truth we were outrageous.
"yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" dediler.

of course what we did when faced with such outrageous hyperbole ...
böyle aşırı abartılı bir durumla karşı karşıya kaldığımızda yaptığımız şey

as for the idolaters, what you call them to is outrageous to them.
fakat kendilerini çağırdığın (bu) esas, allah'a ortak koşanlara ağır geldi.

and this is the outrageous and beautiful flower of the mangrove palm.
bu da ebegümeci ağacının inanılmaz etkileyici ve güzel çiçeğinin resmi.

we warn them, but it only increases them in their outrageous rebellion.
biz onları (çeşitli biçimlerde) korkutuyoruz. fakat korkutmamız onların azgınlıklarını daha da artırmaktan başka bir katkı yapmıyor

and that's an outrageous and ridiculous finding, but it's true.
bu çok acaip ve bir o kadar da komik bir bulgu, ama doğru.

i asked her why her side makes such outrageous allegations and lies about my side.
ona tuttuğu tarafın neden benim tuttuğum tarafla ilgili bu derece aşırı iddialarda bulunduğunu ve yalanlar söylediğini sordum.

in response thursday, holbrooke described that as an "outrageous fabrication".
holbrooke perşembe günü buna verdiği yanıtta, bunu "çirkin bir tezgah" olarak nielendirdi.

often after an outrageous act of violence, revenge by the new ruler was forthcoming.
İnsafsız bir şiddet dalgasının ardından genellikle yeni hükümdarın intikam alması beklenen bir durumdu.

since his acquaintance finds the idea outrageous, grigor suggests an alternative: linux.
arkadaşı bu fikri hakaret olarak algıladığı için, grigor bir alternatif sunuyor: linux.