Results for rolled up translation from English to Turkish

rolled back
değişiklikler geri alındıthe role of the transaction, in past tense

when the sun is rolled up.
güneş büzüldüğü zaman,

rolled tongue
yuvarlanmiŞ dİlconstellation name (optional)

when the sunlight is rolled up.
güneş büzüldüğü zaman,

tom rolled his eyes.
tom inanmadığını gözleriyle ifade etti.

rolled wire 6 А i
Çekme tel 6 a i

he rolled off the bed.
o, yataktan yuvarlandı.

tom rolled up his sleeve, exposing a hideous scar.
İğrenç bir yara izini açığa çıkarmak için kolunu sıvadı.

he rolled over in his sleep.
o, uykusunda bir o yana bir bu yana döndü.

tom rolled up the string and put it in his pocket.
tom ipi sardı ve onu cebine koydu.

tom rolled up the poster and put it into a cardboard tube.
tom posteri sardı ve karton bir tüpün içine koydu.

she just rolled right away from underneath.
aşağıdan yukarı doğru yuvarlandı

cold rolled grain oriented silicon steel
soğuk haddelenmiş tane konumlu silikon Çelik

steel decking; galvanized cold rolled formed panel
Çelik döşeme; galvanize soğuk

and on the day of resurrection the whole of the earth will be grasped by his hand and the heavens will be rolled up in his right hand.
bütün yeryüzü, kıyamet günü o'nun avucundadır; gökler o'nun kudretiyle dürülmüş olacaktır.

but on the day of resurrection, the entire earth will be in his grip, and the heavens shall be rolled up upon in his right.
bütün yeryüzü, kıyamet günü o'nun avucundadır; gökler o'nun kudretiyle dürülmüş olacaktır.

the earth altogether shall be his handful on the day of resurrection, and the heavens shall be rolled up in his right hand. glory be to him!
kıyamet günü bütün yeryüzü o'nun tasarrufundadır. gökler o'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır.

but on the day of resurrection, the entire earth will be in his grip, and the heavens shall be rolled up upon in his right. exaltations to him!
kıyamet günü bütün yeryüzü o'nun tasarrufundadır. gökler o'nun kudret eliyle dürülmüş olacaktır.

they do not esteem god as is rightly due to him. the whole earth would be a fistful of his on the day of resurrection, and the heavens would be rolled up in his right hand.
ama onlar, allah'ın kudret ve azametini hakkıyla takdir edemediler,o’na lâyık tazimi göstermediler.halbuki bütün bir dünya kıyamet günü o’nun avucunda, gökler âlemi de bükülmüş olarak elinin içindedir.böyle bir azamet ve hâkimiyet sahibi olan allah, onların uydurdukları ortaklardan yücedir, münezzehtir.

"close your eyes. whatever i give, it will be not a diamond pendant not a diamond ring, even a chocolate, i will give you a surprise with a lot of tinsel paper rolled up with it.
"gözlerini kapa. vereceğim şey, pırlanta bir kolye, pırlanta bir yüzük, çikolata bile değil. sana olan süprizim bir araya getirilmiş bir sürü tel tel kağıt.