Results for skewed translation from English to Turkish

skewed
Çarpıklık

political interference had skewed the verdict, he added.
eski başbakan kararda siyasi müdahalenin etkili olduğunu da sözlerine ekledi.

if they're slightly skewed, we'll see a different image.
eğer birazcık yamukluk varsa biz başka bir görüntü görürüz.

a distribution that is skewed to the left (the tail of the distribution is longer on the left) will have a negative skewness.
sol tarafa çarpıklık gösteren (yani sol kuyruğu daha ağır basan) bir dağılım "negatif çarpıklık" gösterir.

for these conservative believers, the moderate islam preached in bih for centuries was too skewed, modified and alienated from their view of the muslim faith.
bu muhafazakarlar için, bosna hersek'de yüzyıllardır uygulanan yumuşak islam, fazlasıyla çarpık, değiştirilmiş ve muhafazakar islam inancından saptırılmıştı.

a distribution that is skewed to the right (the tail of the distribution is longer on the right), will have a positive skewness.
sağ tarafa çarpıklık gösteren (yani sağ kuyruğu daha ağır basan) bir dağılım "pozitif çarpıklık" gösterir.

faik hoti, a spokesperson for the ministry of health, told setimes that the statistics are skewed because most deaths occur in poorer rural areas, yet are recorded in pristina.
sağlık bakanlığı sözcüsü faik hoti setimes'a yaptığı açıklamada, ölümlerin çoğu daha yoksul kırsal kesimlerde meydana gelmesine karşın yine de priştine'de kaydedildiği için istatistiklerin çarpık olduğunu ileri sürüyor.

"it is no longer possible to sustain the current world order, which, based as it is on a skewed notion of centre-periphery relations, merely produces injustice and inequality," turkish prime minister recep tayyip erdogan wrote recently in an op-ed for new europe magazine.
türkiye başbakanı recep tayyip erdoğan new europe dergisine yazdığı yakın tarihli bir yazıda, "merkez-çevre ilişkileri şeklinde çarpık bir nosyona dayanan ve haksızlık ve eşitsizlik üreten mevcut dünya düzenini sürdürmek artık mümkün değil." dedi.