Results for the whole population turned out t... translation from English to Turkish

the news turned out to be true.
haberin doğru olduğu çıktı.

the rumor turned out to be true.
söylentinin gerçek olduğu çıktı.

it turned out to be true.
onun gerçek olduğu ortaya çıktı.

he turned out to be innocent.
onun masum olduğu anlaşıldı.

and it turned out to be shame.
sonuçta bunun utanç olduğunu anladım.

his guess turned out to be right.
onun tahmininin doğru olduğu ortaya çıktı.

so it could have a negative impact on the whole population.
yani durumun tüm populasyon üzerinde negatif bir etkisi olabilirdi.

all my efforts turned out to be useless.
tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.

so this turned out to be very simple to do.
bu artık yapılması çok kolay bir hale geldi.

kathleen's statements turned out to be true.
kathleen'in ifadelerinin gerçek olduğu çıktı.

and it turned out to be quite fun in two ways.
ve oldukça eğlenceli gitti. İki sebepten ötürü.

and pretty soon the whole population is actually composed of these new superorganisms.
ve çok kısa sürede tüm popülasyon bu süperorganizmalardan oluşuyor.

this combination turned out to be a handy set in practice.
bu kombinasyon pratikte uygulamada oldukça kullanışlı bir ikili oluşturuyor.

they turned out to be lightning or sources of electrical power.
yıldırım olup çıkıyorlardı veya elektriksel güç kaynakları olarak.

as police invested the tip, which turned out to be a hoax, debate continued inside.
polisin daha sonra asılsız olduğu ortaya çıkan ihbarı araştırması sonrasında binadaki tartışmalara devam edildi.

well, this turned out to be probably the most controversial claim in the book.
neyse, bu muhtemelen kitaptaki en tartışmalı iddialardan birine dönüştü.

the panasonic fz7 has turned out to be a commendable digital camera that leaves only very little room for improvement.
panasonic fz7 dijital kamera ufak tefek noktalarda geliştirilmelere ihtiyaç duymasına rağmen övgüye değer bir model.

and the algorithms that we developed to do insects turned out to be the solution for airbags to do their simulation.
bizim böcek yapmak için geliştirdiğimiz algoritmalar hava yastığı simulasyonlarında çözüm oldu.

finally, the main drawback of the theory turned out to be the result that particles are not self-interacting.
son olarak, teorinin ana dezavantajı olarak parçacıkların öz-etkileşiminin olmadığı sonucu ortaya çıktı.

the american dream of individual land ownership turned out to be a very clever way to divide the reservation until nothing was left.
amerikan rüyasının bireysel toprak mülkiyeti kavramı, rezervasyonları, geride hiçbir şey kalmayana kadar bölmenin çok akıllıca bir yolu haline geldi.