Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
where would you like to go?
nereye gitmek istiyorsunuz?
Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:
and he called his top assistant to him and asked, "where would you say, in this region, racism is most virulent?"
asistanın çağırıp, sormuş ,"sence burada ırkçılığın en güçlü olduğu bölge neresi?"
for example, what's your ideal destination for vacation? where would you like to go? antalya, cuba or america?
mesela sizin ideal gezi yeriniz neresi olur, nereye gitmek istersiniz; antalya mıdır, küba mıdır, amerika mıdır nedir?
say, "would you acquaint allah with your religion while allah knows whatever is in the heavens and whatever is on the earth, and allah is knowing of all things?"
(allah sanki bunu bilmiyor da sizin iddianıza mı bakacak?) halbuki allah bunu bildiği gibi, göklerde ve yerde ne varsa bilir.
“travel with your family at the dead of the night, and follow up behind them, and let none of you look back, and proceed as commanded.”
"geceleyin ailenle birlikte çık. arkalarından izle ve hiç biriniz arkaya bakmasın.
but how would you like it if you never knew from one day to the next if you were going to spend it striding around like a vivid god, your shoulders in the clouds, or sitting down there amidst the wallpaper staring straight ahead with your little plastic face?
ancak eğer bir günden diğerine hayatınızı sanki omuzları gökyüzüne degercesine gerçek bir tanrıymış gibi ya da duvar kağıdına karşı oturarak küçük plastik yüzünüzü karşıya yönelterek geçireceğinizi bilseydiniz ne hissederdiniz?
so travel with your family in a part of the night, and let not any of you look back, but your wife (will remain behind), verily, the punishment which will afflict them, will afflict her.
aileni gecenin bir anında yürüyüşe çıkart, sizden hiç kimse geriye bakmasın; fakat senin karın istisna. Ötekilerin başına gelecek olanlar onun da başına gelecektir.
they shall not reach you! so travel with your family in a part of the night, and let not any of you look back, but your wife (will remain behind), verily, the punishment which will afflict them, will afflict her.
beraberindekilerin hiç biri geri dönüp bakmasın, yalnız eşin bunun dışındadır.zira ötekilere ulaşan hangi rüsvaylık varsa, ona da gelecektir.
they (messengers) said: "o lout (lot)! verily, we are the messengers from your lord! they shall not reach you! so travel with your family in a part of the night, and let not any of you look back, but your wife (will remain behind), verily, the punishment which will afflict them, will afflict her. indeed, morning is their appointed time. is not the morning near?"
melekler, ey lut dediler, şüphe yok ki biz, rabbinin elçileriyiz, onlar, sana kesin olarak ilişemezler; sen gece karanlığı basınca ailene mensup olanlarla yola düş, hiçbiriniz, ardına bakmasın, ancak karını beraber götürme, çünkü o da onların uğrayacağı azaba uğrayacak. Şüphe yok ki uğrayacakları azabın mukadder zamanı, sabah çağıdır; sabah da yakın değil mi?