From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
kaj sur sia frunto nomon skribitan:mistero, babel la granda, la patrino de la malcxastistinoj kaj de la abomenindajxoj de la tero.
alnına şu gizemli ad yazılmıştı: bÜyÜk babİl, dÜnya fahİŞelerİnİn ve İĞrenÇlİklerİnİn anasi
kaj estis ordonite al ili, ke ili ne difektu la herbon de la tero, nek ian verdajxon, nek ian arbon, sed nur tiujn homojn, kiuj ne havas sur la frunto la sigelon de dio.
Çekirgelere yeryüzündeki otlara, herhangi bir bitki ya da ağaca değil de, yalnız alınlarında tanrının mührü bulunmayan insanlara zarar vermeleri söylendi.
kaj alia angxelo, tria, sekvis ilin, dirante per granda vocxo:se iu adorklinigxas al la besto kaj al gxia bildo, kaj ricevas markon sur sia frunto aux sur sia mano,
onları üçüncü bir melek izledi. yüksek sesle şöyle diyordu: ‹‹bir kimse canavara ve heykeline taparsa, alnına ya da eline canavarın işaretini koydurursa, tanrı gazabının kâsesinde saf olarak hazırlanmış tanrı öfkesinin şarabından içecektir. böylelerine kutsal meleklerin ve kuzunun önünde ateş ve kükürtle işkence edilecek.
kiam sin turnis al li la cxefpastro azarja kaj cxiuj pastroj, ili ekvidis, ke li havas lepron sur la frunto. kaj ili rapide elkondukis lin de tie, kaj ankaux li mem rapidis eliri, cxar la eternulo lin frapis.
başkâhin azarya ile öbür kâhinler ona bakınca alnında deri hastalığı belirdiğini gördüler. onu çabucak oradan çıkardılar. uzziya da çıkmaya istekliydi, çünkü rab onu cezalandırmıştı.
gxi estu sur la frunto de aaron; kaj aaron portados la pekon kontraux la sanktajxoj, kiujn sanktigos la izraelidoj en cxiuj siaj sanktaj donoj; kaj gxi estos sur lia frunto cxiam, por ke la eternulo ilin favoru.
harun onu alnında taşıyacak. İsrailliler kutsal bağışlarını getirirken suç işlemişlerse, suçlarını harun taşıyacak; onlar önümde kabul görsün diye levha sürekli harunun alnında bulunacak.