Results for banchetto translation from Italian to Turkish

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Italian

Turkish

Info

Italian

banchetto

Turkish

ziyafet

Last Update: 2015-03-15
Usage Frequency: 5
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

il re e amàn andarono dunque al banchetto con la regina ester

Turkish

böylece kral ve haman, kraliçe esterin şölenine gittiler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

allora làbano radunò tutti gli uomini del luogo e diede un banchetto

Turkish

lavan bütün yöre halkını toplayıp bir şölen verdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

anche la regina vasti offrì un banchetto alle donne nella reggia del re assuero

Turkish

o sırada kraliçe vaşti de kral ahaşveroşun sarayındaki kadınlara bir şölen veriyordu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

il bambino crebbe e fu svezzato e abramo fece un grande banchetto quando isacco fu svezzato

Turkish

Çocuk büyüdü. sütten kesildiği gün İbrahim büyük bir şölen verdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

al contrario, quando dai un banchetto, invita poveri, storpi, zoppi, ciechi

Turkish

ama ziyafet verdiğin zaman yoksulları, kötürümleri, sakatları, körleri çağır.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

il re baldassàr imbandì un gran banchetto a mille dei suoi dignitari e insieme con loro si diede a bere vino

Turkish

kral belşassar soylu adamlarından bin kişiye büyük bir şölen verdi, onlarla şarap içti.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

poi disse ai suoi servi: il banchetto nuziale è pronto, ma gli invitati non ne erano degni

Turkish

‹‹sonra kölelerine şöyle dedi: ‹düğün şöleni hazır, ama çağırdıklarım buna layık değilmiş.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

abner venne dunque a davide in ebron con venti uomini e davide fece servire un banchetto ad abner e ai suoi uomini

Turkish

avner yirmi kişiyle birlikte hevrona, davutun yanına vardı. davut avnerle yanındakilere bir şölen verdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

questo avvenne il tredici del mese di adàr; il quattordici si riposarono e ne fecero un giorno di banchetto e di gioia

Turkish

bütün bunlar adar ayının on üçüncü günü oldu. yahudiler on dördüncü gün dinlendiler ve o günü şölen ve eğlence günü ilan ettiler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

ma assalonne tanto insistè che davide lasciò andare con lui amnòn e tutti i figli del re. assalonne fece un banchetto come un banchetto da re

Turkish

ancak avşalom üsteleyince, kral amnonu ve bütün öbür oğullarını onunla gönderdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

essi stavano ancora parlando con lui, quando giunsero gli eunuchi del re, i quali si affrettarono a condurre amàn al banchetto che ester aveva preparato

Turkish

onlar daha konuşurken, kralın haremağaları gelip haman'ı apar topar ester'in vereceği şölene götürdüler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

ma i giudei che erano a susa si radunarono il tredici e il quattordici di quel mese; il quindici si riposarono e ne fecero un giorno di banchetto e di gioia

Turkish

sustaki yahudiler ise kendilerini savunmak için on üçüncü ve on dördüncü günler bir araya geldiler. on beşinci gün de dinlendiler. o günü şölen ve eğlence günü ilan ettiler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

fu imbandito loro un gran banchetto. dopo che ebbero mangiato e bevuto, li congedò ed essi se ne andarono dal loro padrone. le bande aramee non penetrarono più nel paese di israele

Turkish

bunun üzerine İsrail kralı adamlara büyük bir şölen verdi, yedirip içirdikten sonra da onları krallarına gönderdi. aramlı akıncılar bir daha İsrail topraklarına ayak basmadılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

il re incollerito si alzò dal banchetto e uscì nel giardino della reggia, mentre amàn rimase per chiedere la grazia della vita alla regina ester, perché vedeva bene che da parte del re la sua rovina era decisa

Turkish

kral öfkeyle içki masasından kalkıp sarayın bahçesine çıktı. haman ise kraliçe esterden canını bağışlamasını istemek için içerde kaldı. Çünkü kralın kendisini yok etmeye kararlı olduğunu anlamıştı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

passati questi giorni il re fece un altro banchetto di sette giorni, nel cortile del giardino della reggia, per tutto il popolo che si trovava nella cittadella di susa, dal più grande al più piccolo

Turkish

bunun ardından, sarayının avlusunda küçük büyük ayırmadan, sus kalesinde bulunan bütün halka yedi gün süren bir şölen verdi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

abigail tornò da nabal: questi teneva in casa un banchetto come un banchetto da re. il suo cuore era allegro ed egli era ubriaco fradicio. essa non gli disse né tanto né poco fino allo spuntar del giorno

Turkish

avigayil navalın yanına döndü. naval evinde krallara yaraşır bir şölen düzenlemişti. Çok sarhoş olduğundan neşeliydi. bu yüzden avigayil sabaha dek ona bir şey söylemedi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

ezechia parlò al cuore di tutti i leviti, che avevano dimostrato un profondo senso del signore; per sette giorni parteciparono al banchetto solenne, offrirono sacrifici di comunione e lodarono il signore, dio dei loro padri

Turkish

hizkiya rabbe hizmetlerini başarıyla yerine getiren levilileri övdü. yedi gün boyunca herkes esenlik kurbanlarını kesip atalarının tanrısı rabbe şükrederek bayramda kendisine ayrılan paydan yedi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

essa gli pianse attorno, durante i sette giorni del banchetto; il settimo giorno sansone glielo spiegò, perché lo tormentava, ed essa spiegò l'indovinello ai figli del suo popolo

Turkish

kadın şölen boyunca yedi gün ağlayıp durdu. kadının sürekli sıkıştırması üzerine Şimşon yedinci gün bilmecenin yanıtını ona söyledi. kadın da yanıtı soydaşlarına iletti.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Italian

allora l'angelo mi disse: «scrivi: beati gli invitati al banchetto delle nozze dell'agnello!». poi aggiunse: «queste sono parole veraci di dio»

Turkish

sonra melek bana, ‹‹yaz!›› dedi. ‹‹ne mutlu kuzunun düğün şölenine çağrılmış olanlara!›› ardından ekledi: ‹‹bunlar gerçek sözlerdir, tanrının sözleridir.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Wikipedia

Get a better translation with
7,745,531,645 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK