Results for costruito translation from Italian to Turkish

un cerchio costruito attraverso tre punti
Üç noktasına göre oluşturulan çember

un grande rapace costruito con le tessere di mahjonggname
name

un segmento costruito dal suo punto iniziale e da quello finale
başlangıç ve bitiş noktalarına göre oluşturulan bir doğru parçası

un cerchio costruito secondo il suo centro e tangente ad una retta data
merkezi ile çizilen ve verilen bir doğruya teğet olan çember

ha costruito la casa come fragile nido e come una capanna fatta da un guardiano
bekçinin kurduğu çardak gibi.

gli israeliti lo hanno abitato e vi hanno costruito un santuario al tuo nome dicendo
onlar orada yaşadılar, adına bir tapınak kurdular ve,

io ti ho costruito una casa potente, un luogo per la tua dimora perenne»
senin için görkemli bir tapınak, sonsuza dek yaşayacağın bir konut yaptım.››

ogni casa infatti viene costruita da qualcuno; ma colui che ha costruito tutto è dio
her evin bir yapıcısı vardır, her şeyin yapıcısı ise tanrıdır.

questo profilo viene costruito al volo, quindi non ci sono informazioni di rilievo al riguardo.
bu profil deneme aşamasındadır, dolayısıyla profil hakkında bilgi yok.

la regina di saba, quando ebbe ammirato la sapienza di salomone, la reggia che egli aveva costruito
süleymanın bilgeliğini, yaptırdığı sarayı, sofrasının zenginliğini, görevlilerinin oturup kalkışını, hizmetkârlarının ve sakilerinin özel giysileriyle yaptığı hizmeti, rabbin tapınağında sunduğu yakmalık sunuları gören saba kraliçesi hayranlık içinde kaldı.

la regina di saba, quando ebbe ammirato tutta la saggezza di salomone, il palazzo che egli aveva costruito
süleymanın bilgeliğini, yaptırdığı sarayı, sofrasının zenginliğini, görevlilerinin oturup kalkışını, hizmetkârlarının özel giysileriyle yaptığı hizmeti, sakilerini ve rabbin tapınağında sunduğu yakmalık sunuları gören saba kraliçesi hayranlık içinde kaldı.

il tempio costruito dal re salomone per il signore, era lungo sessanta cubiti, largo venti, alto trenta
kral süleymanın rab için yaptığı tapınağın uzunluğu altmış, genişliği yirmi, yüksekliği otuz arşındı.

al luogo dell'altare, che aveva là costruito prima: lì abram invocò il nome del signore
Önceden yapmış olduğu sunağın bulunduğu yere gidip orada rabbi adıyla çağırdı.

il cielo lo abbiamo costruito con la nostra potenza e [costantemente] lo estendiamo nell'immensità;
biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz biz, (onu) genişleticiyiz.

l'edificio che hanno costruito non smetterà di essere un'inquietudine nei loro cuori, finché i loro cuori saranno strappati.
kurdukları bina, kalpleri parçalanıncaya kadar yüreklerinde bir kuşku olmaya devam edecektir.

in considerazione del re d'assiria egli eliminò anche il portico del sabato, che era stato costruito nel tempio, e l'ingresso esterno del re
asur kralını hoşnut etmek için rabbin tapınağına konan kral kürsüsünün setini kaldırıp kralın tapınağa girmek için kullandığı özel kapıyı kapattı. seti››, masoretik metin ‹‹Şabat günleri rabbin tapınağına gitmek için kullanılan üstü kapalı yol.››

l'edificio che hanno costruito non smetterà di essere un'inquietudine nei loro cuori, finché i loro cuori saranno strappati. allah è sapiente, saggio.
onların kurdukları yapı, kalpleri parçalanıp gitmedikçe kalplerine şüphe vermeden bir an bile geri kalmaz ve allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

mi rispose: «vanno nella terra di sènnaar per costruirle un tempio. appena costruito, l'efa sarà posta sopra il suo piedistallo»
‹‹kadın için bir ev yapmak üzere Şinar topraklarına›› diye yanıtladı, ‹‹ev hazır olunca kap oraya, yerine konulacak.››

coloro che temono il loro signore [abiteranno agli alti] piani, al di sopra dei quali sono stati costruiti altri piani e sotto di loro scorreranno i ruscelli.
ancak rab'lerini sayanlar için üstüste kurulmuş köşkler vardır; altlarından ırmaklar akar.