From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
coloro che credono in allah e nell'ultimo giorno non ti chiedono dispensa, quando si tratta di lottare con i loro beni e le loro vite.
allah'a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla canlarıyla savaşmaktan (geri kalmak için) senden izin istemezler.
vi esorto perciò, fratelli, per il signore nostro gesù cristo e l'amore dello spirito, a lottare con me nelle preghiere che rivolgete per me a dio
kardeşler, rabbimiz İsa mesih ve ruhun sevgisi adına size yalvarıyorum, benim için tanrıya dua ederek uğraşıma katılın.
vedendo che non riusciva a vincerlo, lo colpì all'articolazione del femore e l'articolazione del femore di giacobbe si slogò, mentre continuava a lottare con lui
adam, ‹‹bırak beni, gün ağarıyor›› dedi. yakup, ‹‹beni kutsamadıkça seni bırakmam›› diye yanıtladı.
sono sue le parole, pubblicate sul sito www.pinarselek.com curato dai suoi amici e sostenitori, che spiegano come questa donna coraggiosa continui a lottare per la sua libertà:
fakat, arkadaşları tarafından ona destek olmak amacıyla kurulan www.pinarselek.com sitesinde kendi söylediği sözler nasıl mücadele etmeye devam edebildiğini gösteriyor:
allora mi disse: «sai tu perché io sono venuto da te? ora tornerò di nuovo a lottare con il principe di persia, poi uscirò ed ecco verrà il principe di grecia
bunun üzerine, ‹‹sana neden geldiğimi biliyor musun?›› dedi, ‹‹Çok yakında dönüp pers önderiyle savaşacağım. ben gidince grek önderi gelecek.
3.al fine di lottare contro l’esclusione sociale e la povertà, l’unione riconoscee rispetta il diritto all’assistenza sociale e all’assistenza abitativa volte a garantire un’esi-
3.birlik, toplumsal dışlanma ve yoksullukla savaşiçin, birlik yasalarıile ulusalyasalar ve uygulamalara uygun olarak, yeterli kaynaklardan yoksun olan herkesin düzgünkoşullara sahip bir yaşam sürebilmesini garantilemek amacıyla, sosyal yardım ve barınma yardımı hakkını kabul eder ve bu hakka saygıgösterir.