Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
e quando li vedevano, dicevano: “davvero sono fuorviati!”.
müminleri gördükleri vakit; "işte bunlar sapıklar" diyorlardı.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
con gli orecchi ascoltavano e mi dicevano felice, con gli occhi vedevano e mi rendevano testimonianza
beni gören överdi;
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
che? non vedevano che quello non poteva rispondere e non poteva apportar loro né danno, né giovamento?
görmediler mi ki, o, onlara ne bir yanıt verebiliyor, ne de onlara bir zarar ve yarar dokundurabiliyordu
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
quando la sua carne si consuma a vista d'occhio e le ossa, che non si vedevano prima, spuntano fuori
gözükmeyen kemikleri ortaya çıkar.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
tra quegli esseri si vedevano come carboni ardenti simili a torce che si muovevano in mezzo a loro. il fuoco risplendeva e dal fuoco si sprigionavano bagliori
canlı yaratıkların görünüşü yanan ateş közleri ya da meşale gibiydi. ateş yaratıkların ortasında hareket ediyordu; ışık saçıyor ve içinden şimşekler çakıyordu.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
e la folla era piena di stupore nel vedere i muti che parlavano, gli storpi raddrizzati, gli zoppi che camminavano e i ciechi che vedevano. e glorificava il dio di israele
halk, dilsizlerin konuştuğunu, çolakların iyileştiğini, körlerin gördüğünü, kötürümlerin yürüdüğünü görünce şaştı ve İsrailin tanrısını yüceltti.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
gli israeliti, guardando in faccia mosè, vedevano che la pelle del suo viso era raggiante. poi egli si rimetteva il velo sul viso, fin quando fosse di nuovo entrato a parlare con lui
İsrailliler de onun ışıldayan yüzünü görürlerdi. sonra musa içeri girip rab'le görüşünceye kadar yine peçeyi takardı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
poichéle agenzie privilegiavano la compagnia che offriva le commissioni più elevate, iconsumatori si vedevano proporre quasi esclusivamente biglietti aerei dellacompagnia british airways, anche se i servizi dei concorrenti sarebbero stati piùconvenienti.
british airways’in hakim bir konumda olması nedeniylesistem rakip havayolu şirketlerinin pazara girmesinin önünde gerçek bir engeloluşturmuştur. seyahat şirketlerinin en yüksek komisyon ödeyen şirketi tercihetmeleri nedeniyle, tüketicilere rakiplerin hizmetlerinin daha avantajlı olmasıdurumunda dahi british airways biletleri teklif edilmiştir.
Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality:
quando vedevano che nella cassa c'era molto denaro, veniva il segretario del re, insieme con il sommo sacerdote, che riducevano in verghe e contavano il denaro trovato nel tempio
sayılan paralar rabbin tapınağındaki işlerin başında bulunan adamlara verilirdi. onlar da paraları rabbin tapınağında çalışan marangozlara, yapıcılara,
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
quando veniva loro un bene dicevano: “questo ci spetta”; mentre se li colpiva un male, vedevano in mosè e in quelli che erano con lui, uccelli di malaugurio.
fakat kendilerine iyilik geldiği zaman, işte bu bizim hakkımızdır, dediler, başlarına bir kötülük gelince de, işte bu musa ile yanındakilerin uğursuzluğu yüzünden, dediler.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
in spagna sono state condotte, specialmente nei fine settimana, campagne di prevenzione che si concentrano sulla figura del «guidatore designato» (designated driver, vale a dire il guidatore che sceglie di rimanere sobrio) e che mirano a sensibilizzare sui rischi della guida sotto l’effetto di sostanze psicoattive. queste campagne possono aver contribuito a diminuire del 16% nel 2006 il numero di incidenti stradali in spagna che vedevano coinvolti giovani di 18-20 anni (81).
kulüp sahipleri, sosyal yardım çalışanları ve yerel makamların da katılımıyla eğlence ortamlarının güvenliğini artırırken (örneğin: ücretsiz su verilmesi, ilk yardım eğitimi almış personel, chill-out alanları) uyuşturucu ve alkolün zararlarına ilişkin bilinçlendirme faaliyetlerinde de bulunarak ölçülü içmenin teşvik edilmesine yardımcı olmaktadırlar.
Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality: