Results for misericors translation from Latin to Turkish

misericors dominus et iustus et deus noster miseretu
ey Şeria, neden tersine aktın?

miserator et misericors dominus longanimis et multum misericor
bana dil uzatanlar adımı lanet için kullanıyor.

estote ergo misericordes sicut et pater vester misericors es
babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.››

exortum est in tenebris lumen rectis misericors et miserator et iustu
o sevecen ve lütfedendir.

benefacit animae suae vir misericors qui autem crudelis est et propinquos abici
gaddarsa kendi başına bela getirir.

quo transeunte coram eo ait dominator domine deus misericors et clemens patiens et multae miserationis ac veru
musanın önünden geçerek, ‹‹ben rabbim›› dedi, ‹‹rab, acıyan, lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin ve sadık tanrı.

ecce beatificamus qui sustinuerunt sufferentiam iob audistis et finem domini vidistis quoniam misericors est dominus et miserato
sıkıntıya dayanmış olanları mutlu sayarız. eyüpün nasıl dayandığını duydunuz. rabbin en sonunda onun için neler yaptığını bilirsiniz. rab çok şefkatli ve merhametlidir.

quia deus misericors dominus deus tuus est non dimittet te nec omnino delebit neque obliviscetur pacti in quo iuravit patribus tui
Çünkü tanrınız rab acıyan bir tanrıdır. sizi bırakmaz, yok etmez ve atalarınıza ant içerek yaptığı antlaşmayı unutmaz.

ipsum enim est solum quo operitur indumentum carnis eius nec habet aliud in quo dormiat si clamaverit ad me exaudiam eum quia misericors su
Çünkü tek örtüsü abasıdır, ancak onunla örtünebilir. onsuz nasıl yatar? bana feryat ederse işiteceğim, çünkü ben iyilikseverim.

et noluerunt audire et non sunt recordati mirabilium tuorum quae feceras eis et induraverunt cervices suas et dederunt caput ut converterentur ad servitutem suam quasi per contentionem tu autem deus propitius clemens et misericors longanimis et multae miserationis non dereliquisti eo
söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar. ama sen bağışlayan, iyilik yapan, acıyan, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin bir tanrısın. onları terk etmedin.