Results for peccatorum translation from Latin to Turkish

mors peccatorum pessima et qui oderunt iustum delinquen
sevgin üzerimizde olsun, ya rab!

et peccatorum et iniquitatium eorum iam non recordabor ampliu
sonra şunu ekliyor: ‹‹onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım.››

et omnia cornua peccatorum confringam et exaltabuntur cornua iust
Çıkar sağ elini bağrından, yok et onları!

iniquitates suae capiunt impium et funibus peccatorum suorum constringitu
günahının kemendi kıskıvrak bağlayacak onu.

quia propitius ero iniquitatibus eorum et peccatorum illorum iam non memorabo
Çünkü suçlarını bağışlayacağım, günahlarını artık anmayacağım.› ››

dominus custodit advenas pupillum et viduam suscipiet et viam peccatorum disperde
sevecenliği bütün yapıtlarını kapsar.

consummetur nequitia peccatorum et diriges iustum et scrutans corda et renes deu
temiz yüreklileri o kurtarır.

in quo habemus redemptionem per sanguinem eius remissionem peccatorum secundum divitias gratiae eiu
tam bir bilgelik ve anlayışla üzerimize yağdırdığı lütfunun zenginliği sayesinde mesihin kanı aracılığıyla mesihte kurtuluşa, suçlarımızın bağışlanmasına kavuştuk.

non est sanitas carni meae a facie irae tuae non est pax ossibus meis a facie peccatorum meoru
o senin içindeki istekleri yerine getirecektir.

dicens quia oportet filium hominis tradi in manus hominum peccatorum et crucifigi et die tertia resurger
İnsanoğlunun günahlı insanların eline verilmesi, çarmıha gerilmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini bildirmişti.››

beatus vir qui non abiit in consilio impiorum et in via peccatorum non stetit et in cathedra pestilentiae non sedi
alaycıların arasında oturmaz.

et ecce inquit vos surrexistis pro patribus vestris incrementa et alumni hominum peccatorum ut augeretis furorem domini contra israhe
‹‹İşte, ey günahkârlar soyu, babalarınızın yerine siz geçtiniz ve rabbin İsraile daha çok öfkelenmesine neden oluyorsunuz.

et samaria dimidium peccatorum tuorum non peccavit sed vicisti eas sceleribus tuis et iustificasti sorores tuas in omnibus abominationibus tuis quas operata e
samiriye işlediğin günahın yarısını bile işlemedi. sen onlardan çok daha iğrenç şeyler yaptın. yaptığın iğrençliklerle kızkardeşlerini suçsuz çıkardın.

qui cum sit splendor gloriae et figura substantiae eius portansque omnia verbo virtutis suae purgationem peccatorum faciens sedit ad dexteram maiestatis in excelsi
oğul, tanrı yüceliğinin parıltısı, onun varlığının öz görünümüdür. güçlü sözüyle her şeyi devam ettirir. günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu tanrının sağında oturdu.

in mortibus peccatorum producatque ea in lamminas et adfigat altari eo quod oblatum sit in eis incensum domino et sanctificata sint ut cernant ea pro signo et monumento filii israhe
İşledikleri günahtan ötürü öldürülen bu adamların buhurdanlarını levha haline getirip sunağı bunlarla kapla. buhurdanlar rabbe sunuldukları için kutsaldır. bunlar İsrailliler için bir uyarı olsun.››