Results for semel translation from Latin to Turkish

quia et thessalonicam et semel et bis in usum mihi misisti
ben selanikteyken de, ihtiyacım olduğunda birkaç kez bana yardımda bulundunuz.

si flagellat occidat semel et non de poenis innocentum ridea
o suçsuzların sıkıntısıyla eğlenir.

et quemadmodum statutum est hominibus semel mori post hoc autem iudiciu
bir kez ölmek, sonra da yargılanmak nasıl insanların kaderiyse, mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.

circuite urbem cuncti bellatores semel per diem sic facietis sex diebu
‹‹siz savaşçılar, kentin çevresini günde bir kez olmak üzere altı gün dolanacaksınız.

et manserunt negotiatores et vendentes universa venalia foris hierusalem semel et bi
tüccarlarla çeşitli eşya satıcıları bir iki kez geceyi yeruşalimin dışında geçirdiler.

circuivit ergo arca domini civitatem semel per diem et reversa in castra mansit ib
halk rabbin sandığıyla birlikte kentin çevresini bir kez dolandı, sonra ordugaha dönüp geceyi orada geçirdi.

alioquin non cessassent offerri ideo quod nullam haberent ultra conscientiam peccati cultores semel mundat
erdirebilseydi, kurban sunmaya son verilmez miydi? Çünkü tapınanlar bir kez günahlarından arındıktan sonra artık günahlılık duygusu kalmazdı.

in secundo autem semel in anno solus pontifex non sine sanguine quem offert pro sua et populi ignoranti
ama iç bölmeye yılda bir kez yalnız başkâhin girebilir. Üstelik kendisi için ve halkın bilmeden işlediği suçlar için sunacağı kurban kanı olmaksızın giremez.

inpossibile est enim eos qui semel sunt inluminati gustaverunt etiam donum caeleste et participes sunt facti spiritus sanct
bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve kutsal ruha ortak edilmiş, tanrı sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları halde yoldan sapanları yeniden tövbe edecek duruma getirmeye olanak yoktur. Çünkü onlar tanrının oğlunu adeta yeniden çarmıha geriyor, herkesin önünde aşağılıyorlar.

cuius vox movit terram tunc modo autem repromittit dicens adhuc semel ego movebo non solum terram sed et caelu
o zaman onun sesi yeri sarsmıştı. ama şimdi, ‹‹bir kez daha yalnız yeri değil, göğü de sarsacağım›› diye söz vermiştir.

alioquin oportebat eum frequenter pati ab origine mundi nunc autem semel in consummatione saeculorum ad destitutionem peccati per hostiam suam apparui
Öyle olsaydı, dünyanın kuruluşundan beri mesihin tekrar tekrar acı çekmesi gerekirdi. oysa mesih, kendisini bir kez kurban ederek günahı ortadan kaldırmak için çağların sonunda ortaya çıkmıştır.

carissimi omnem sollicitudinem faciens scribendi vobis de communi vestra salute necesse habui scribere vobis deprecans supercertari semel traditae sanctis fide
sevgili kardeşlerim, size ortak kurtuluşumuzla ilgili yazmaya çok gayret ettim. bu arada sizi kutsallara ilk ve son kez emanet edilen iman uğrunda mücadeleye özendirmek için yazma gereğini duydum.

et deprecabitur aaron super cornua eius semel per annum in sanguine quod oblatum est pro peccato et placabit super eo in generationibus vestris sanctum sanctorum erit domin
harun yılda bir kez sunağın boynuzlarını arındıracak. kuşaklarınız boyunca yılda bir kez günahları bağışlatmak için sunulan sununun kanıyla sunağı arındıracak. sunak ben rab için çok kutsaldır.››

dixitque dominus ad mosen loquere filiis israhel populus durae cervicis es semel ascendam in medio tui et delebo te iam nunc depone ornatum tuum ut sciam quid faciam tib
Çünkü rab musaya şöyle demişti: ‹‹İsraillilere de ki, ‹siz inatçı insanlarsınız. bir an aranızda kalsam, sizi yok ederim. Şimdi üzerinizdeki takıları çıkarın, size ne yapacağıma karar vereyim.› ››