Results for susirinkite translation from Lithuanian to Turkish

susirinkite.
yeni bir çağ açıldı.

susirinkite daiktus.
eşyalarını topla.

susirinkite ant pakrantes!
nehir kıyısında toplanın!

susirinkite daiktus ir eime!
eşyalarınızı toplayın, gidiyoruz!

kuo greičiau susirinkite daiktus.
pekala beyler, hemen eşyanızı toplayın.

susirinkite bataljone prie mobiliosios raštines.
taburun araç parkında toplanın. emredersiniz.

susirinkite, taip, susirinkite, nemėgstama tauta,
rabbin öfke günü gelmeden toparlan.

broliai ir seserys, susirinkite ir pasiruoškite.
kardeşlerim buraya toplandık çünkü,

susirinkite savo daiktus nuo žemės, tvirtovės gyventojai!
eşyalarınızı toplayın yerden.

susirinkite ginklus ir amuniciją! susirinkite ginklus ir amuniciją!
silah ve cephaneyi toparlayın!

susirinkite ir klausykite, jokūbo sūnūs! pasiklausykite izraelio, savo tėvo!
babanız İsraile kulak verin.

ji truputi jautri susirinkite aplink, susirinkite aplink, kas nors mato mane ?
biraz fazla duygusal. herkes toplansın. haydi toplanın.

išgirdę trimito garsą, tuojau susirinkite prie mūsų. mūsų dievas kariaus už mus!”
nereden boru sesini işitirseniz, orada bize katılın. tanrımız bizim için savaşacak.››

saulius įsakė: “susirinkite čia visi vyresnieji ir išaiškinkime, kas šiandien nusikalto.
bunun için saul, ‹‹ey halkın önderleri! buraya yaklaşın da bugün işlenen bu günahın nasıl işlendiğini ortaya çıkaralım›› dedi,

klausykite, ką sako viešpats: “susirinkite, bylinėkitės kalnų akivaizdoje, kalvos tegirdi jūsų balsą!”
tepeler duysun sesinizi.

jokūbas, pasišaukęs savo sūnus, kalbėjo: “susirinkite! paskelbsiu jums, kas įvyks su jumis ateityje.
yakup oğullarını çağırarak, ‹‹yanıma toplanın›› dedi, ‹‹gelecekte size neler olacağını anlatayım.

pirmąją dieną susirinkite šventei, taip pat ir septintąją. jokio darbo nevalia dirbti tomis dienomis, išskyrus tai, ko reikia kiekvieno žmogaus maistui.
birinci ve yedinci günler kutsal toplantı yapacaksınız. o günler hiçbir iş yapılmayacak. herkes yalnız kendi yiyeceğini hazırlayacak.

tada mozė, stovėdamas stovyklos vartuose, sakė: “kas esate viešpaties, susirinkite prie manęs!” prie jo susirinko visi levio sūnūs.
musa ordugahın girişinde durdu, ‹‹rabden yana olanlar yanıma gelsin!›› dedi. bütün levililer çevresine toplandı.

susirinkite, tautos, ir jūs būsite nugalėtos! išgirskite, visos tolimos šalys, susijuoskite, būsite nugalėtos! susijuoskite, būsite nugalėtos!
ey halklar, yıkıma, bozguna uğrayacaksınız. yeryüzünün en uç köşeleri, kulak verin. savaşmaya, bozguna uğramaya hazırlanın. evet, savaşa ve bozguna hazır olun.

- doti, susirink daiktus!
- dottie, git eşyanı topla!