Results for oganj translation from Serbian to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Serbian

Turkish

Info

Serbian

oganj

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Serbian

Turkish

Info

Serbian

jer je bog naš oganj koji spaljuje.

Turkish

Çünkü tanrımız yakıp yok eden bir ateştir.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

gde crv njihov ne umire, i oganj se ne gasi.

Turkish

‹oradakileri kemiren kurt ölmez, yakan ateş sönmez.›

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a on otresavši zmiju u oganj ne bi mu ništa zlo.

Turkish

ne var ki, elini silkip yılanı ateşin içine fırlatan pavlus hiçbir zarar görmedi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i spali oganj èetu njihovu, i plamen sažeže bezbožnike.

Turkish

alev yaktı kötüleri.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

iz zemlje izlazi hleb, i pod njom je drugo, kao oganj.

Turkish

toprağın altı ise yanmış, altüst olmuştur.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

ali nadav i avijud pogiboše kad prinesoše tudj oganj pred gospodom.

Turkish

nadavla avihu rabbin önünde kurallara aykırı bir ateş sunarken öldüler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

mesto dažda posla na njih grad, živi oganj na zemlju njihovu.

Turkish

Şimşekler çaktırdı ülkelerinde.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

nego æu pustiti oganj u zidove tiru, te æe proždreti dvorove njegove.

Turkish

yakıp yok edecek saraylarını.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

da, još nije uništeno dobro naše, a ostatak je njihov proždrao oganj.

Turkish

malları yanıp kül oldu.›

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i raspaliæu oganj u zidovima damaštanskim, i proždreæe dvore ven-adadove.

Turkish

yakıp yok edecek ben-hadatın saraylarını.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i slava gospodnja beše po vidjenju kao oganj koji sažiže na vrh gore pred sinovima izrailjevim.

Turkish

rabbin görkemi İsraillilere dağın doruğunda yakıcı bir ateş gibi görünüyordu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a u dan kad izidje lot iz sodoma, udari oganj i sumpor iz neba i pogubi sve.

Turkish

ama lutun sodomdan ayrıldığı gün gökten ateşle kükürt yağdı ve hepsini yok etti.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a kad oni naložiše oganj nasred dvora i sedjahu zajedno, i petar sedjaše medju njima.

Turkish

avlunun ortasında ateş yakıp çevresinde oturduklarında petrus da gelip onlarla birlikte oturdu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a pavle zgrabivši gomilu granja naloži na oganj, i izišavši zmija od vruæine skoèi mu na ruku.

Turkish

pavlus bir yığın çalı çırpı toplayıp ateşin üzerine attı. o anda ısıdan kaçan bir engerek onun eline yapıştı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

dao si nas u jaram èoveku, udjosmo u oganj i u vodu; ali si nas izveo na odmor.

Turkish

ama sonra bizi bolluğa kavuşturdun.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a divljaci èinjahu nam ne malu ljubav, jer naložiše oganj i primiše nas sve zbog dažda koji idjaše, i zbog zime.

Turkish

yerliler bize olağanüstü bir yakınlık gösterdiler. hava yağışlı ve soğuk olduğu için ateş yakıp hepimizi dostça karşıladılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i oskvrnih ih darovima njihovim što propuštahu kroz oganj sve što otvori matericu, da ih potrem, da poznadu da sam ja gospod.

Turkish

her ilk doğan çocuğu ateşte kurban ederek sundukları sunularla kendilerini kirletmelerine izin verdim. Öyle ki, onları dehşete düşüreyim de benim rab olduğumu anlasınlar.›

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a kad svrši solomun molitvu, sidje oganj s neba i spali žrtvu paljenicu i druge žrtve, i slave gospodnje napuni se dom,

Turkish

süleyman duasını bitirince, gökten ateş yağdı; yakmalık sunularla kurbanları yiyip bitirdi. rabbin görkemi tapınağı doldurdu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

ako li niste, neka izidje oganj od avimeleha i spali sihemljane i dom milov, i neka izidje oganj od sihemljana i od doma milovog i spali avimeleha.

Turkish

ama öyle değilse, dilerim, avimelek ateş olsun, Şekem ve beytmillo halkını yakıp kül etsin. ya da Şekem ve beytmillo halkı ateş olsun, avimeleki yakıp kül etsin.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i izidjoše na širinu zemlje, i opkoliše logor svetih, i grad ljubazni; i sidje oganj od boga s neba, i pojede ih.

Turkish

yeryüzünün dört bir yanından gelerek kutsalların ordugahını ve sevilen kenti kuşattılar. ama gökten ateş yağdı, onları yakıp yok etti.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,746,083,132 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK