Results for ruke translation from Serbian to Turkish

birači u hrvatskoj imaće pune ruke posla
hırvat seçmenler için yoğun yıl

moram da sudbinu uzmemo u svoje ruke.
kaderimizi elimize almalıyız.

tači se zalaže za pružanje „ruke pomirenja“
taçi, barış için el uzatmaya hazır olduklarını söylüyor

karter je izjavio da je sporazum na dohvat ruke.
carter ise, uzlaşmanın elle tutulacak kadar yakın olduğunu söyledi.

nauka i tehnologija: muzej akropolj na dohvat ruke
bilim ve teknoloji: akropol müzesi parmağınızın ucunda

taj uslov je, ukazuju vlasti, vezao policiji ruke.
yetkililerse bu zorunluluğun polisin elini kolunu bağladığını söylüyor.

on je optužio vladajuće stranke za stavljanje zemlje u ruke oligarha.
cumhurbaşkanı iktidar partilerini ülkeyi oligarşinin ellerine teslim etmekle suçladı.

i pored priznanja na domak ruke, kosovo se suočava sa novim teškoćama
tanınma sorununu halleden kosova'yı yeni sorunlar bekliyor

"morali smo da se držimo za ruke i uđemo na polje deteline.
mujiç olayları şöyle hatırlıyor: "el ele tutuşup bir yonca tarlasına girmek zorundaydık.

"izetbegovićeva predizborna kampanja pozivala je na pružanje ruke pomirenja i veći nivo tolerancije.
topiç, "İzetbegoviç'in seçim kampanyasında uzlaşma elini uzatma ve daha yüksek bir hoşgörü derecesi için çağrıda bulunuldu.

mislim da će razgovori nadvladati želju da se, da tako kažem, uzme puška u ruke.
yani meseleleri tartışarak çözme düşüncesi, silahlara sarılma isteğini yenecek diye düşünüyorum.

i ruke im behu èoveèje pod krilima nad èetiri strane, i lica im i krila behu na èetiri strane.
dört yanlarında, kanatların altında insan elleri vardı. dördünün de yüzleri, kanatları vardı.

bacio sam se u travu, ali tu mi je vatra zahvatila ruke", dodao je lučić.
kendimi otların arasına attım ancak bu da ellerimin yanmasına neden oldu." diye de ekledi.