From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
refuerzos policiales en susa, luego del asesinato de 28 personas, la mayoría turistas, por hombres armados en una playa.
susa'da silahlı kişilerin, sahilde çoğu turistlerden oluşan 28 kişiyi öldürmesinin ardından polis takviye kuvvetleri.
cuando se nos pasaron los días, salimos acompañados por todos con sus mujeres e hijos hasta fuera de la ciudad, y puestos de rodillas en la playa, oramos
günümüz dolunca kentten ayrılıp yolumuza devam ettik. İmanlıların hepsi, eşleri ve çocuklarıyla birlikte bizi kentin dışına kadar geçirdiler. deniz kıyısında diz çöküp dua ettik.
cuando se hizo de día, no reconocían la tierra; pero distinguían una bahía que tenía playa, en la cual, de ser posible, se proponían varar la nave
gündüz olunca gördükleri karayı tanıyamadılar. ama kumsalı olan bir körfez farkederek, mümkünse gemiyi orada karaya oturtmaya karar verdiler.
al menos 28 personas, la mayoría turistas extranjeros, han muerto cuando hombres armados abrieron fuego en una playa de la localidad turística de susa, ubicada a 140 kilómetros al sur de la capital de túnez.
başkent tunus'un 140 kilometre güneyinde yer alan susa'nın tatil kasabasında bir plaja açılan silahlı saldırıda çoğu yabancı turistlerden oluşan 28 kişi öldürüldü.
otra vez comenzó a enseñar junto al mar, y se reunió ante él una multitud muy grande; de manera que él entró en una barca mar adentro y se sentó allí, y toda la multitud estaba en la playa, frente al mar
İsa göl kıyısında halka yine öğretmeye başladı. Çevresinde çok büyük bir kalabalık toplandı. bu yüzden İsa göldeki bir tekneye binip oturdu. bütün kalabalık göl kıyısında duruyordu.