Results for babası translation from Turkish to Arabic

Öksüzlerin babası, dul kadınların savunucusudur.
‎ابو اليتامى وقاضي الارامل الله في مسكن قدسه‎.

bilgece davranan oğulun babası sevinir.
ابو الصدّيق يبتهج ابتهاجا ومن ولد حكيما يسرّ به.

salmon boazın babası, boaz ovetin babası,
وسلمون ولد بوعز وبوعز ولد عوبيد

peresin soyu şöyledir: peres hesronun babası,
وهذه مواليد فارص. فارص ولد حصرون.

amminadav nahşonun babası, nahşon salmonun babası,
وعميناداب ولد نحشون ونحشون ولد سلمون.

İsanın annesiyle babası, onun hakkında söylenenlere şaştılar.
وكان يوسف وامه يتعجبان مما قيل فيه.

o da babası gibi rabbin gözünde kötü olanı yaptı.
وعمل الشر في عيني الرب حسب كل ما عمل ابوه.

babası hamora, ‹‹bu kızı bana eş olarak al›› dedi.
فكلم شكيم حمور اباه قائلا خذ لي هذه الصبية زوجة.

saulun babası kişle avnerin babası ner, avielin oğullarıydı.
وقيس ابو شاول ونير ابو ابنير ابنا ابيئيل.

amon da babası manaşşe gibi rabbin gözünde kötü olanı yaptı.
وعمل الشر في عيني الرب كما عمل منسّى ابوه.

yahuda halkı babası yoşiyanın yerine oğlu yehoahazı yeruşalime kral yaptı.
واخذ شعب الارض يهوآحاز بن يوشيا وملّكوه عوضا عن ابيه في اورشليم.

babası davutun tahtına geçen süleymanın krallığı çok sağlam temellere oturmuştu.
وجلس سليمان على كرسي داود ابيه وتثبّت ملكه جدا

Çadırını kurduğu arsayı Şekemin babası hamorun oğullarından yüz parça gümüşefö aldı.
وابتاع قطعة الحقل التي نصب فيها خيمته من يد بني حمور ابي شكيم بمئة قسيطة.

annesiyle babası onu tutup kent kapısında görev yapan kent ileri gelenlerine götürecekler.
يمسكه ابوه وامه ويأتيان به الى شيوخ مدينته والى باب مكانه

betuel rebekanın babası oldu. bu sekiz çocuğu İbrahimin kardeşi nahora milka doğurdu.
وولد بتوئيل رفقة. هؤلاء الثمانية ولدتهم ملكة لناحور اخي ابراهيم.

babası asanın yollarını izleyen ve bunlardan sapmayan yehoşafat rabbin gözünde doğru olanı yaptı.
وسار في طريق ابيه آسا ولم يحد عنها اذ عمل المستقيم في عيني الرب.

biz de, ‹Çocuk babasından ayrılamaz, ayrılırsa babası ölür› diye karşılık vermiştik.
فقلنا لسيدي لا يقدر الغلام ان يترك اباه. وان ترك اباه يموت.

kadının annesiyle babası kızlarının erden olduğuna ilişkin kanıtı alıp kapıda görevli kent ileri gelenlerine getirecekler.
ياخذ الفتاة ابوها وامها ويخرجان علامة عذرتها الى شيوخ المدينة الى الباب

böylece rabbin gözünde kötü olanı yaptı, rabbin yolunda yürüyen babası davut gibi tam anlamıyla rabbi izlemedi.
وعمل سليمان الشر في عيني الرب ولم يتبع الرب تماما كداود ابيه.

yusuf arabasını hazırlayıp babası İsraili karşılamak üzere goşene gitti. babasını görür görmez boynuna sarılıp uzun uzun ağladı.
فشدّ يوسف مركبته وصعد لاستقبال اسرائيل ابيه الى جاسان. ولما ظهر له وقع على عنقه وبكى على عنقه زمانا.