Results for elli translation from Turkish to Czech

elli
padesát

sular yüz elli gün boyunca yeryüzünü kapladı.
i trvaly vody nad zemí za sto a padesáte dnů.

toplam dokuz yüz elli yıl yaşadıktan sonra öldü.
a tak bylo všech dnů noé devět set a padesáte let; i umřel jest.

kapı girişinden eyvanın sonuna kadarki uzaklık elli arşındı.
od předku pak brány, kudyž se vchází do předku síňce brány vnitřní, bylo padesáte loket.

surların onarımı elli iki günde, yirmi beş elulda bitti.
a tak dodělána jest zed ta pětmecítmého dne měsíce elul v padesáti a dvou dnech.

rabbin gönderdiği ateş buhur sunan iki yüz elli adamı yakıp yok etti.
vyšel také oheň od hospodina, a spálil těch dvě stě a padesáte mužů, kteříž kadili.

ancak elli yaşına gelince yaptıkları hizmetten ayrılıp bir daha çadırda çalışmayacaklar.
v padesáti pak letech přestane od práce služby té, a více přisluhovati nebude.

melekler ve cebrail o derecelere, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler.
(po nichž) stoupají andělé a duch vzhůru k němu v průběhu dne, jehož délka jest padesát tisíc let.

melekler ve ruh, kendilerine emredilen yere çıkarlar bir günde ki miktarı elli bin yıldır.
(po nichž) stoupají andělé a duch vzhůru k němu v průběhu dne, jehož délka jest padesát tisíc let.

melekler ve ruh, miktarı elli bin yıl süren bir gün içinde o'na çıkar.
(po nichž) stoupají andělé a duch vzhůru k němu v průběhu dne, jehož délka jest padesát tisíc let.

yedinci Şabattan sonraki güne kadar elli gün sayın: o gün rabbe yeni tahıl sunusu sunacaksınız.
až do prvního dne po sedmém téhodni, sečtete padesáte dní, a tehdy obětovati budete novou obět suchou hospodinu.

andolsun ki biz nuh'u kendi kavmine gönderdik de o bin yıldan elli yıl eksik bir süre onların arasında kaldı.
a vyslali jsme již kdysi noema k lidu jeho a zůstal mezi nimi tisíc let bez padesáti.

and olsun ki, nuh'u milletine gönderdik; aralarında bin seneden elli yıl eksik kaldı.
a vyslali jsme již kdysi noema k lidu jeho a zůstal mezi nimi tisíc let bez padesáti.

musa, rabbin kendisine buyurduğu gibi, İsraillilere düşen yarı paydan her elli kişiden ve hayvandan birini alıp rabbin konutunun hizmetinden sorumlu olan levililere verdi.
z té tedy polovice synů izraelských vzal mojžíš po jednom zajatém z padesáti, tak z lidí jako z hovad, a dal to levítům, držícím stráž příbytku hospodinova, jakž byl přikázal hospodin mojžíšovi.

2008 yıllık raporu: avrupa’daki uyuşturucu sorununun durumu arasında halkın genelinde olduğundan elli kat kadar daha fazla olabildiğini ortaya koymuştur.
výročnízprávazarok2008:stavdrogovéproblematikyvevropě politiky a kontrolní mechanismy.

and olsun ki, nuh'u milletine gönderdik; aralarında bin seneden elli yıl eksik kaldı. sonunda onlar haksızlık yaparken, tufan onları yakalayıverdi.
a (kdysi) poslali jsme noema k lidu jeho a dlel mezi nimi po tisíc let, vyjma padesáti roků: a zachvátila je potopa v nepravosti jejich.