Results for çıkararak translation from Turkish to English

eski ayakkabılarını çıkararak yenilerini giydi.
she took off her old shoes and put on the new ones.

o kaaria, o şiddetli ses çıkararak çarpan.
al-qari'ah (the striking hour i.e. the day of resurrection),

bone ve maskeyi çıkararak bunları atık kutusuna atılır.
take off bone ane mask and throw them to the waste bin.

medeniyeti ortaya çıkararak kendi ekolojik ortamımızı değiştirdik.
we altered our ecological niche by creating civilization.

biz kaynakları çıkararak kısa ömürlü ürünlere çevirip onları atıyoruz.
the way we tend to use resources is we extract them, we turn them into short-life products and then dispose of them.

arkadaşları dalıcıyı tekneye çıkararak derhal en yakın doktora götürdüler.
friends pulled him into a boat and rushed him to the nearest doctor.

İkinci bölümde hırkalarını çıkararak ruhu dünyevi kaygılardan azat etmeyi simgelerler.
during the second part, they remove their coats, symbolising the release of the soul from earthly concerns.

andolsun nefesleriyle (güp güp) ses çıkararak koşan(at)lara,
(i swear) by the snorting chargers (of the warriors), whose hoofs strike against the rocks

kaliteli tasarımları, farklı konseptler ile ortaya çıkararak marka değerini arttırıyoruz.
we are increasing the brand value by uncovering the quality designs through different concepts.

tahrik biriminin istenmeden açılmasını anahtarı kilitleyerek veya güç kaynağından sigortaları çıkararak önleyin.
prevent the drive unit from being unintentionally switched on by locking the keyswitch or removing the fuses from the power supply.

Çoğu beklentileri boşa çıkararak, basescu erken seçimlerin güçlü bir savunucusu haline geldi.
defying most expectations, basescu has now come out strongly in favour of early elections.

artık allah'ın nimetlerini anın da fesat çıkararak yeryüzünü berbat etmeyin."
give thanks to god for his favors and do not commit evil in the land."

geceleri uyumak istediğimde, sürekli kapıya vurmak dahi çeşitli aletlerle ses çıkararak uyumama izin vermiyorlardı.
when i wanted to sleep during nights, they would not let me rest by making noises using different devices, including by constantly banging on the door.

galibiyet, İvanoviç'i dünya sıralamasında üç kademe yukarı çıkararak 17. sıraya yerleştirdi.
the win moves ivanovic up by three positions to number 17 in the world.

santrallerin bölgenin elektrik arz kapasitesini iki katına çıkararak arnavutluk'taki kronik enerji krizlerini hafifletmesi bekleniyor.
they are expected to double the region's electricity supply and alleviate the chronic power crises in albania.

tahrik biriminin istenmeden açılmasını önleyin (örn. anahtarı kilitleyerek veya güç kaynağından sigortaları çıkararak).
prevent the drive unit from being unintentionally switched on (e.g. by locking the key-switch or removing the fuses from the power supply).

gereçleri kullanma yerine, onlarla beraber hücreleri de alıp, hasarlı dokuyu çıkararak, yerine biyobozunur gereçleri koyabilir miyim ?
could you, say, instead of using material, can i take some cells along with the material, and remove a damaged piece of tissue, put a bio-degradable material on there?

söz konusu değişiklikler "bütün uluslararası denetim unsurlarını anayasadan çıkararak, csp'nin kosova'da merkeziyetçiliği sürdürme ilkelerini yansıtmasını sağlayacak."
the amendments "would remove all elements of international supervision from the constitution, to ensure it reflects csp principles of enduring centrality to kosovo."

2000 yılında, grup "salival" konser albümünü (cd/vhs ve cd/dvd formatlarında) çıkararak söylentilere son verdi.
in 2000, the "salival" box set (cd/vhs or cd/dvd) was released, effectively putting an end to the rumors.

dhl, sinotrans'daki hisse oranını %5'e çıkararak sinotrans'ın en büyük stratejik yatırımcısı konumuna gelmiştir.dhl, sinotrans'daki hisse oranını %5'e çıkararak sinotrans'ın en büyük stratejik yatırımcısı konumuna gelmiştir.
dhl increases its share in sinotrans to 5 percent, thereby becoming sinotrans' largest strategic investor.dhl increases its share in sinotrans to 5 percent, thereby becoming sinotrans' largest strategic investor.