Results for çekirgeler translation from Turkish to English

göçmen çekirgeler
locust

bütün ağaçlarınızı, toprağınızın ürününü çekirgeler yiyecek.
all thy trees and fruit of thy land shall the locust consume.

ama düşmanların genç çekirgeler gibi ülkeyi talan edip gidecekler.
thou hast multiplied thy merchants above the stars of heaven: the cankerworm spoileth, and flieth away.

halkımı salıvermeyi reddedersen, yarın ülkene çekirgeler göndereceğim.
else, if thou refuse to let my people go, behold, to morrow will i bring the locusts into thy coast:

gözleri zillet içinde mezarlardan çıkarlar; tıpkı saçılmış çekirgeler gibi...
abasing their eyes, they shall come forth from the tombs as if they were scattered grasshoppers,

gözleri dalgın dalgın, çekirgeler gibi yayılmış, o çağırana koşarak kabirlerden çıkarlar.
hastening to the inviter.

ondan artakalanı yumurtadan yeni çıkan çekirge yedi; ondan artakalanı da yavru çekirgeler yedi.
that which the palmerworm hath left hath the locust eaten; and that which the locust hath left hath the cankerworm eaten; and that which the cankerworm hath left hath the caterpiller eaten.

dumanın içinden yeryüzüne çekirgeler yağdı. bunlara yeryüzündeki akreplerin gücüne benzer bir güç verilmişti.
and there came out of the smoke locusts upon the earth: and unto them was given power, as the scorpions of the earth have power.

kılıç seni kesip biçecek. genç çekirgelerin yiyip bitirdiği ekin gibi yok olacaksın. Çekirgeler gibi, genç çekirgeler gibi çoğalmalısın.
there shall the fire devour thee; the sword shall cut thee off, it shall eat thee up like the cankerworm: make thyself many as the cankerworm, make thyself many as the locusts.

gözleri düşkün düşkün (zillet ve dehşet içinde) kabirlerden çıkarlar; tıpkı yayılan çekirgeler gibidirler.
abasing their eyes, they shall come forth from the tombs as if they were scattered grasshoppers,

Çekirge
grasshopper