Results for ürpertici translation from Turkish to English

Ürpertici bulma
image disorder

bu tüyler ürpertici.
this is creepy.

adeta tüyler ürpertici.
it's kind of creepy.

biraz ürpertici bir hikâyeydi.
it was sort of a spooky story.

tüyler ürpertici şekilde davranıyorsun.
you're acting creepy.

ao: tüyler ürpertici, değil mi?
adam ostrow: kind of creepy, right?

gibi arkadaşın arayabilirsiniz ürpertici ev keşfedin.
explore the creepy house as you look for your friend.

bunun ürpertici olduğunu düşünmüyor musun?
don't you think it's creepy?

Şu arka plandaki tüyler ürpertici tip dışında.
except for that creepy guy in the background.

"filmdeki şu ürpertici zengin adamı biliyorsun ya? o sen misin?"
they said, "well, you know that creepy rich guy in the movie?

beni yanlış anlamayın, balıkları ve domatesleri severim, ama bu biraz tüyler ürpertici.
don't get me wrong, i like fish and tomatoes, but this is just creepy.

aynı şekilde harakiri'de çalışan sanatçı kutlukhan perker de suçlamaların tüyler ürpertici olduğunu söyledi.
fellow harakiri artist kutlukhan perker said the accusations had a chilling effect.

gece saat 2 civarında uyanan rita, betty'yi club silencio adında ürpertici bir tiyatroya gitmeye ikna eder.
later they awake at 2 a.m., when rita insists they go to an eerie theater called club silencio.

uluslararası toplum, organlarının çıkarılıp satıldığı iddia edilen sırp mahkumlar ve başkalarıyla ilgili tüyler ürpertici iddiaları soruşturma yönünde bir adım daha attı.
the international community takes a step forward in investigating chilling claims involving serb prisoners and others whose organs were allegedly harvested and sold.

amerika'daki çoğu haberde gerçekten ürpertici görüntüler gösterilmez ve amerikan askerlerini üniformalarında yere serilmiş olarak gösterdi, soğuk taş zemine serili.
most of the news in america won't show really gory images and this showed american soldiers in uniform strewn about a floor, a cold tile floor.

fakat o, aynı zamanda ahlaki fikirler teorisi (the theory of moral sentiments) adlı, ürpertici ve toplumsal açıdan bağlayıcı kapitalizmin altında yatan ahlaki düşünceleri dile getiren kitabın da yazarıdır.
but he also wrote the theory of moral sentiments, which underlines the moral underpinnings of a vibrant and socially cohesive capitalism.

== eleştiriler =="chicago tribune"den maureen ryan, juliet'i "2006 sonbaharının en iyi kötü kadını" olarak tanımladı ve üçüncü sezona kadar "lost"'ta benjamin linus'ı (michael emerson) "en ürpertici kötü adam" olarak düşündüğünü yazdı.
==reception==maureen ryan of the "chicago tribune" declared juliet the "best female villain of the fall of 2006", saying up until the third season she thought benjamin linus (michael emerson), was the "most chilling villain" on "lost", but juliet is even scarier.