Results for büyükbabasının translation from Turkish to English

büyükbabasının halüsinasyonları vardı.
his grandfather had these hallucinations.

büyükbabasının adını almış olmalı.
he must have been named after his grandfather.

broz, büyükbabasının başarılarını gururla anıyor.
broz proudly recalls his grandfather's achievements.

büyükbabasının doksanın üzerinde olduğunu söyledi.
he told me that his grandfather is over ninety.

tom sadece büyükbabasının soluk bir fotoğrafına sahip.
tom only has one faded photograph of grandfather.

tim’in tek sorunu büyükbabasının yıllar önce ölmüş olmasıdır.
the only problem for tim is that his grandfather died years ago.

onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
after the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.

tom, mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
tom was reasonably certain that mary had stolen his grandfather's gold watch.

haberlerde uka'nın büyükbabasının mitrovica yakınlarındaki zabar köyünden olduğu ileri sürülüyor.
uka has family connections to kosovo -- reports say that uka's grandfather was from the village of zhabar, near mitrovica.

büyükbabasının sokaklarda yaptığı çalışmalar daha sonra ernst mach’ın teorik çalışmalarını etkiledi.
his activities in that field later influenced the theoretical work of ernst mach.

büyükbabasının mirasını kıyasıya savunan josip-joska broz, genç neslin bayrağı devralacağını umuyor.
josip-joska broz fiercely defends his grandfather's legacy and hopes a younger generation will take up the mantle.

babası ve büyükbabasının eczanesini sürdüren bir eczacı olan pia koukouvinou, anlaşmadan önce sigortayı beklemeye gücünün yetmediğini söyledi.
pia koukouvinou, a pharmacist whose father and grandfather ran the business, said she couldn't afford to wait for insurance before the settlement.

film, aralarında yönetmenin büyükbabasının da yer aldığı 13 boşnak sivilin sırp milis güçleri tarafından vurularak öldürüldüğü 1992 mayıs'ına bakıyor.
the movie looks back at events in may 1992, when 13 bosniak civilians -- including the director's grandfather -- were shot dead by the serb military.

büyükbabam için
for grandfather