Results for herşey yolunda mı translation from Turkish to English

Şimdilik herşey yolunda.
so far, so good.

herşey yolunda gibi görünür.
everything seems to have gone fine.

fakat herşey yolunda gidiyor.
but things are on the right track.

her şey yolunda mı?
is everything all right?

burada her şey yolunda mı?
is everything ok here?

postmodern kavramını herşey yolunda anlamında kullandım.
i used the word postmodern as if it were ok.

ve washington'da her şey yolunda mı?
and how are things in washington?

herşey yolunda giderse, bu kesin hatlarıyla oluşacak durumdur.
if everything works right, this is exactly what will happen.

umarım herşey yolunda gider, bilirsiniz, çalışması gerektiği gibi.
hopefully it all will work, you know, it will work that way.

umarım herşey yolundadır
i hope you are fine too

bu beste açık ve net olarak "herşey yolunda. herşey çok güzeldi.
and just as clearly, it is saying, "it's okay. it was all so beautiful.

ben senin yolunda mıyım?
am i in your way?

herşeyin yolunda gittiğini düşünüyordum.
and i thought everything seemed to be on track.

askeri reformda herşey yolunda gittiği takdirde, bu yetkililer savunmadan da sorumlu olacak.
provided all goes smoothly with military reform, they will also be in charge of defence.

herşey yolunda gittiği takdirde, hırvatistan ile gazprom arasındaki nihai anlaşma, 2010 yılının ilk çeyreğinde imzalanabilir.
if everything goes well, the final agreement between croatia and gazprom could be signed during the first quarter of 2010.

böylece bu altı ayın ve dokuz tane ard arda gelen yalan makinesi testinden sonra, "hey, herşey yolunda." dediler.
so at the end of six months of this and nine consecutive polygraphs, they said, "hey, everything's fine."

size herşeyin yolunda olduğunu, tr-etkiklerinizin normal olduğunu süylüyoruz.
we tell you that you're okay, you're normal.

1992 evde ses kayıt hareketi şunu diyordu: bakın, eğer insanlar evde radyodan kayıt yapıp arkadaşları için kaset hazırlıyorlarsa bu bir suç değildir. herşey yolunda.
what the audio home recording act of 1992 said was, look, if people are taping stuff off the radio and then making mixtapes for their friends, that is not a crime. that's okay.

kurbanların ailelerine danışmanlık hizmeti veriyoruz, ebeveyn-çocuk ilişkisine aracılık ediyoruz ve herşey yolunda giderse çocuk evine dönüyor ve biz de onu takip etmeye devam ediyoruz.
we do family counseling, negotiate the parent-child relationship and if all goes well, the child returns home and we keep an eye on her.

ab-27— doğru yolda mı?
eu-27 — on track?