Results for kıvırcık translation from Turkish to English

kıvırcık lahana
kales

kıvırcık Çin marulu
brassica alboglabra

kıvırcık yapraklı hindiba
endives

onun saçı doğal olarak kıvırcık.
her hair is naturally curly.

o sarı renklidir ve kıvırcık anteni vardır.
she is yellow, and has a curly antenna.

uzun, kıvırcık, siyah saçları ve kot ceketi vardı.
she had long, curly black hair, a blue jean jacket.

bu hollandalı, kıvırcık saçlı tombul adam -- neden ıslık çalıyor?
what is a chubby, curly-haired guy from holland -- why is he whistling?

bichon frisé veya bişon firize, küçük, kabarık kıvırcık kürklü ve neşeli bir köpek ırkı.
a bichon frisé ( or ; french, meaning "curly lap dog"), is a small breed of dog of the bichon type.

gösterinin son bölümünde madonna, omuzlarında metalik plakalar olan fütüristik robotik bir kıyafet giydi ve uzun kıvırcık bir peruk taktı.
during the last segment of the show, madonna wore a futuristic robotic dress with plates on her shoulder and a wig with long curled hair.

benim gibi insanların da; kıvırcık saçlarına at topuzu yapılamayan, çikolata renkli deriye sahip kızların da, edebiyatta yer alabileceğinin farkına vardım.
i realized that people like me, girls with skin the color of chocolate, whose kinky hair could not form ponytails, could also exist in literature.

== karakteri ve görünümü ===== sağlık sorunları ===charles dodgson yaklasık olarak 1.80m boyunda, ince uzun, kıvırcık kahverengi saçlı ve duruma göre değişen gri ya da mavi gözlü bir gençti.
==character and appearance=====health challenges===the young adult charles dodgson was about tall and slender, and he had curly brown hair and blue or grey eyes (depending on the account).