Results for o zaman bu sayfa gibi sevgili lütfen translation from Turkish to English

Çocuk: o zaman bu onun.
child: so, that one is his.

o zaman bu umutsuz bir amaç mı?
so is this a hopeless cause?

o zaman bu yama önemlidir, di mi?
do you want that patch, right?

o zaman bu 20 numaraydı,şimdi 100.
at this time this was an n of 20. now there's an n of about 100.

o zaman bu konu zor değilmiş değil mi ?
so this stuff is not that hard, right?

o zaman bu ikisi arasındaki bağlantı nerde?
so where's the link between these two things?

(o zaman bu yaptığı kendisi için iyi mi olur?)
have you seen if he belies and turns away,

ca: o zaman bu konuda az daha detaya girelim.
ca: so let's talk a little more broadly about this.

"o zaman bu, ziyanlı bir dönüş olur" dediler.
and they say, "that indeed would be a losing return."

ancak o zaman bu tür aşırılıklar bir kenara itilir." dedi.
only then will such extremism be pushed to the margins," belgrade faculty of security professor zoran dragisic tells setimes.

o zaman bunun politik olduğunu biliyorduk.
at the time, we knew that it was political.

o zaman bu bilgiyi görselleştirirsek, bunu bir görünüme çevirdik böylece gözlerinizle inceliyebilirsiniz, bir harita gibi, daha çok bir bilgi haritası.
so, by visualizing this information, we turned it into a landscape that you can explore with your eyes, a kind of map really, a sort of information map.

o zamandan bu yana ilerleme kaydedildi.
since then, progress has been made.

o zamandan bu yana da hastalık yayıldı.
since then, the disease has spread.

o zamandan bu yana köprünün boyutları değiştirildi.
since then, the bridge dimensions have been changed.

ancak o zamandan bu yana pek bir ilerleme kaydedilemedi.
however, little progress has been made since then.

o zamandan bu yana 1.000 engelli iş buldu.
since then, 1,000 disabled persons have found jobs.

o zamandan bu yana düzinelerce türk güreşçi olimpiyat madalyası kazandı.
since then dozens of turkish wrestlers have won olympic medals.

o zamandan bu yana başka, çok daha güzel yerlerde çaldım.
since then, i've played other places that are much nicer.

(ey muhammed!) de ki: "eğer dedikleri gibi allah ile birlikte ilâhlar olsaydı, o zaman bu ilâhlar arş'ın sahibine bir yol ararlardı."
(muhammad), ask them, "had there been many other gods besides him, as they say, they should have found a way to the lord of the throne