Results for propaganda translation from Turkish to English

propaganda
propagandistic

aslında bu bir propaganda.
essentially it's propaganda.

propaganda bir şeyi öğretmek demek.
propaganda is a manner of being didactic in honor of something.

yine de bu propaganda çok az etkili oldu.
however, this propaganda had little to no effect.

"propaganda" sözcüğü insanlara alarm veriyor.
now the word "propaganda" sets off alarm bells.

taliban tarafından yapılan bir propaganda videosuna ulaştık.
we've obtained a propaganda video made by the taliban.

bu haber alman propaganda bakanlığı tarafından hemen yayıldı.
the news was quickly spread by german propaganda.

propaganda departmanı: ayrıca, halkın çoğunluğu gerçeği bilmiyor.
the propaganda department: add on to that, the majority of people don't know the truth.

sırplar sadece şimdi değil, daha önce de agresif propaganda yaptılar.
serbs are doing aggressive propaganda, not just now, but previously.

gri propaganda nötr bir kaynaktan gelir gözükür ama aslında karşı taraftan gelmektedir.
black propaganda is identified as being from one source, but is in fact from another.

ancak benim çocuk kitaplarında gördüğüm bir problem var. bence hepsi propaganda dolu.
but you know, i have a problem with children's books: i think they're full of propaganda.

bununla birlikte, birçok sırp blogcu, filmin propaganda yaptığını ve siyasi olduğunu düşünüyor.
many serbian bloggers however, argued the film is propagandistic and political.

fotoğrafının arka görüntüsü siyasi propaganda için her zaman yeşillik içinde kalmayı simgeleyen çam ağaçlarıyla değiştirildi.
the background of his photo was changed into a pine tree, which symbolizes evergreen for political propaganda purposes.

beşinci adım: taliban'ın belki de en başarılı propaganda araçlarına sahip olduğunu düşünüyorum.
step five: i believe the taliban have one of the most effective means of propaganda.

ancak diğer taraftan, türk devletinin bu yenileme çalışmasını ve töreni bir propaganda aracı olarak kullandığını da biliyoruz.
but on the other hand we know the turkish state used this renovation and ceremony as a tool of propaganda.

stk ağı, memurların devlet dairelerine propaganda materyali koyduğu gözlemlenirken, bazı seçim materyallerinin de vandallandığını ileri sürdü.
it says civil servants have been observed putting propaganda material in public buildings, while some election material has been vandalised.

başbakan sali berişa tiran'da Çin komünist partisi merkez komitesi propaganda dairesi müdürü liu yunshan ile bir araya geldi.
prime minister sali berisha met in tirana with liu yunshan, director of the propaganda department of the communist party of china central committee.

gerçek, merak, çeşitlilik, satmak yok, şirket zırvası yok, başkalarının işine karışmak yok, propaganda yok.
truth, curiosity, diversity, no selling, no corporate bullshit, no bandwagoning, no platforms.

1934 yılında partisinden kan emri madalyası aldı ve zaman zaman yaklaşık 1937 yılına kadar bir propaganda aracı olarak kullanıldı, ama yine gerçek gücünü göstermede etkin bir rol oynayamadı.
he received the party's blood order in 1934 and was still occasionally used as a propaganda tool until about 1937, but he was never again allowed any real power or played an active part in the movement.

1995 yılında prestijli avrupa insan hakları ödülü verilen kürt yanlısı siyasi leyla zana, perşembe günü bir türk mahkemesi tarafından pkk yanlısı propaganda yapmaktan on yıl hapis cezasına çarptırıldı.
leyla zana, a pro-kurdish politician who won a prestigious european human rights award in 1995, received a ten-year prison sentence from a turkish court thursday for disseminating pro-pkk propaganda.