Results for self_owner_display_name_1, haklar... translation from Turkish to English

bu eylemi gerçekleştirmek için gerekli olan haklara sahip değilsiniz.
you do not have the necessary privileges to perform this action.

diğer insanları erkek gibi göründüğüne ve aynı haklara sahip olabileceğine inandırması gerekiyordu.
she had to make other people believe that she looked like a man and she could have the same rights that the men had.

Çocuğun verildiği ebeveyn bütün haklara sahip olurken, diğer ebeveynin hiçbir hakkı olmuyor.
the custodial parent has all the rights while the non-custodial has none.

ancak russo, filminin isim haklarına sahip olmayı sürdürdü.
russo, however, was allowed to retain his title.

bu nedenle türkiye kıta sahanlığına yönelik reddedilemez haklara sahiptir.
therefore, turkey has irrefutable rights to the continental shelf.

eğer seçildiyse, servise bağlanmak için parolaya ihtiyaç yok. ziyaretçi haklarına sahip olacaksınız.
if this is checked, then no password is required to connect to the service. privileges will be those of the guest account.

ortak yerlerden kanun ve yönetim planı hükümlerine göre kullanma ve yararlanma haklarına sahiptir.
he has the right to use and benefit from the common areas in accordance with the law and the provisions of the management plan.