Results for son karar translation from Turkish to English

son karar tarihi
award date

son karar allah'a aittir.
and allah's is the sequel of events.

tom son kararı vermenin ona kaldığına karar verdi.
tom decided it was up to him to make the final decision.

"biz güçlüyüz, yaman savaşçılarız ve son karar sana aittir.
they replied, "we have great power and valor.

son kararın mı?
is that your final decision?

mahkemenin aldığı karar her iki tarafa için son karar olarak kabul edilecektir.
the court's decision shall be deemed as final decision by the parties.

son kararımı verdim.
i made the final decision.

son kararı ona bıraktık.
we left the final decision to him.

verilen son karara uyacaklardır.
any contract awarded.

"biz güçlüyüz, yaman savaşçılarız ve son karar sana aittir. kararını uygula," dediler.
they said, "we are men of strength and of great military might, but the command is yours, so see what you will command."

konu hakkındaki son kararı meclis verecek.
the final decision on timing rests with parliament.

son kararın eylül ayı sonundan önce verilmesi gerekiyor.
the final decision must be made by the end of september.

her vatandaş organ bağışçısı olabiliyor, fakat sırp yasalarına göre, ölenin organ bağışıyla ilgili son karar, kendisi veya ailesi tarafından verilmek zorunda.
any citizen can become an organ donor, but the final decision about organ donation of the deceased, according to serbian law, must be made by his or her family.

ama sonunda, karar verdiğim şey sözcüğün yazımı bittğinde, arabayı durdurup yol kenarındaki başka birine devretmekti.
but then in the end, what i decided was every time you finish writing the word, i would stop and i would give the card to somebody on the side of the road.

onlar ki kendilerini yeryüzüne yöneticiler kıldığımız zaman namazı gözetir, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülükten menederler. son karar allah'a aittir.
the people who, if we give them control in the land, would keep the prayer established and pay charity and enjoin virtue and forbid from evil; and for allah only is the result of all works.

kılın yapıyoruz planımızı, birkaç ülkeyi eliyoruz eliyoruz, en sonunda karar verip biletler, vizeler işte hepsine bakıyoruz.
we are making our plan in winters, eliminating some of the countries. we decide the place in the end. we arrange the visa or so.

jüri ve halktan toplam 22 puan toplayan şarkıcının bu oyları son kararda eşit ağırlıklı olacak.
the jury and the public gave her 22 points total, with their votes having equal weight in the final decision.

buna karşın, dış değerlendirmenin olası sonuçlarına ilişkin son kararı topluluk hükümeti verir.
however, in the end it is the government of the community which decides on the possible consequences of external evaluation.

ancak feith, son kararın anayasa mahkemesi'ne ait olduğunu da sözlerine ekledi.
but a final judgment, he added, is up to the constitutional court.

borisov nova televizyonuna cuma günü verdiği demeçte, hükümetin konuyla ilgili son kararının uluslararası bir çevre değerlendirmesine bağlı olacağını söyledi.
borisov told nova tv on friday that the government's final decision on the matter will depend on the results of an international environmental assessment.