Results for tam anlamıyla translation from Turkish to English

tam anlamıyla
literally speaking

tam anlamıyla fevkaladeydi.
it was absolutely magical.

tam anlamıyla hasta hissetmiyordum.
i didn't feel sick at all.

ama tam anlamıyla mimari sayılmaz.
nothing that you would call architecture, right?

o, kullarına tam anlamıyla egemendir.
and he is the subjugator over his servants.

kelimenin tam anlamıyla tekerleği yeniden
we are literally re-inventing the wheel here.

kelimenin tam anlamıyla gürültünün tanımı.
it's literally the definition of noise.

bu, cerrahide tam anlamıyla bir devrimdir.
this was truly a revolution in surgery.

affedersiniz;isminizi tam anlamıyla anlamadım.
i beg your pardon; i didn't quite catch your name.

bu kelimenin tam anlamıyla bir "ağ"dır
it's really a network in the literal sense of the word.

bu yaşam tam anlamıyla özgür değildi.
it was not, however, a life of complete freedom.

co2, tam anlamıyla uygarlığımızın verdiği nefes.
co2 is the exhaling breath of our civilization, literally.

Çaba gerektirmiyor; tam anlamıyla kendisi oluşuyor.
it's effortless, it literally pours in.

hikayede kelimenin tam anlamıyla dönüşleri yapabilirdik.
we could do a turn in a story that was literally a turn.

rahmi vücudundan düşecekti, kelimenin tam anlamıyla.
the uterus would fall out, literally fall out of the body.

bu sizi kelimenin tam anlamıyla yokuş yukarı iter.
it literally propels you upwards.

tam anlamıyla bir çocuk da değil, yetişkin de.
he's not quite a child, and he's not quite a man.

hatta kelimenin tam anlamıyla bedenlerinden soyutlanmışlardır neredeyse.
they're disembodied, you know, in a kind of literal way.

"bu seçimlerde tam anlamıyla demokratik bir süreçten bahsedemeyiz.
"we cannot talk about a fully democratic process [with these elections].

bu da kelimenin tam anlamıyla binlerce yeni fikir demek.
that means there's literally thousands of new ideas.