Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
onlardan öncekiler de yalanladılar da azap, hiç anlamadıkları, ummadıkları yerden gelip çatıverdi onlara.
diejenigen vor ihnen leugneten, dann kam zu ihnen die peinigung von da, wo sie nicht merkten.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
tanrının öngördüğü doğruluğu anlamadıkları ve kendi doğruluklarını yerleştirmeye çalıştıkları için tanrının öngördüğü doğruluğa boyun eğmediler.
denn sie erkennen die gerechtigkeit nicht, die vor gott gilt, und trachten, ihre eigene gerechtigkeit aufzurichten, und sind also der gerechtigkeit, die vor gott gilt, nicht untertan.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
kötülük düzenleri kuranlar emin mi oldular allah'ın, onları yere batırmayacağından, yahut hiç anlamadıkları bir yerden başlarına bir azap gelmeyeceğinden.
fühlen sich diejenigen, welche die gottmißfälligen taten intrigieren, etwa sicher davor, daß allah mit ihnen die erde nicht versenkt, oder daß die peinigung sie ereilt, von wo sie nicht merken?!
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
ama anlamadıkları konularda sövüp sayan bu kişiler, içgüdüleriyle yaşayan, yakalanıp boğazlanmak üzere doğan, akıldan yoksun hayvanlar gibidir. hayvanlar gibi onlar da yıkıma uğrayacaklar.
aber sie sind wie die unvernünftigen tiere, die von natur dazu geboren sind, daß sie gefangen und geschlachtet werden, lästern, davon sie nichts wissen, und werden in ihrem verderblichen wissen umkommen
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
(divanına) geldiklerinde (allah onlara) der: "ayetlerimi anlamadığınız halde yalanladınız mı?
bis er sprechen wird, wenn sie kommen: "habt ihr meine zeichen für lüge erklärt, obwohl ihr sie nicht kanntet?
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting