Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
kimisi zaten sapmış, Şeytanın ardına düşmüştür.
mert némelyek már elhajlottak a sátánhoz.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Öyle ki, Şeytanın oyununa gelmeyelim. Çünkü onun düzenlerini bilmez değiliz.
mert jól ismerjük az õ szándékait.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
İsa onlara şöyle dedi: ‹‹Şeytanın gökten yıldırım gibi düştüğünü gördüm.
Õ pedig monda nékik: látám a sátánt, mint a villámlást lehullani az égbõl.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
bunların hepsine ek olarak, Şeytanın bütün ateşli oklarını söndürebileceğiniz iman kalkanını alın.
mindezekhez fölvevén a hitnek paizsát, a melylyel ama gonosznak minden tüzes nyilát megolthatjátok;
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
aldığım vahiylerin üstünlüğüyle gururlanmayayım diye bana bedende bir diken, beni yumruklamak için Şeytanın bir meleği verildi, gururlanmayayım diye.
És hogy a kijelentések nagysága miatt el ne bizakodjam, tövis adatott nékem a testembe, a sátán angyala, hogy gyötörjön engem, hogy felettébb el ne bizakodjam.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
buna göre, Şeytanın on sekiz yıldır bağlı tuttuğu, İbrahimin bir kızı olan bu kadının da Şabat günü bu bağdan çözülmesi gerekmez miydi?››
hát ezt, az Ábrahám leányát, kit a sátán megkötözött ímé tizennyolcz esztendeje, nem kellett-é feloldani e kötélbõl szombatnapon?
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
bak, Şeytanın havrasından olanları, yahudi olmadıkları halde yahudi olduklarını ileri süren yalancıları öyle edeceğim ki, gelip ayaklarına kapanacak, benim seni sevdiğimi anlayacaklar.
Ímé én adok a sátán zsinagógájából, azok közül, a kik zsidóknak mondják magukat és nem azok, hanem hazudnak; ímé azt mívelem, hogy azok eljõjjenek és leboruljanak a te lábaid elõtt, és megtudják, hogy én szerettelek téged.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
yasa tanımaz adam, her türlü mucizede, yanıltıcı belirtilerle harikalarda ve mahvolanları aldatan her türlü kötülükte sergilenen Şeytanın etkinliğiyle gelecek. mahvolanlar, gerçeği sevmeye ve böylece kurtulmaya yanaşmadıklarından mahvoluyorlar.
a kinek eljövetele a sátán ereje által van, a hazugságnak minden hatalmával, jeleivel és csodáival,
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
‹nerede yaşadığını biliyorum; Şeytanın tahtı oradadır. yine de adıma sımsıkı bağlısın. aranızda, Şeytanın yaşadığı yerde öldürülen sadık tanığım antipanın günlerinde bile bana olan imanını yadsımadın.
tudom a te dolgaidat, és hogy hol lakol, a hol a sátán királyiszéke van; és az én nevemet megtartod, és az én hitemet nem tagadtad meg antipásnak, az én hû bizonyságomnak napjaiban sem, a ki megöleték nálatok, a hol a sátán lakik.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: