Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
sizi aç bırakarak sıkıntıya soktu. sonra sizin de atalarınızın da bilmediği man ile sizi doyurdu. İnsanın yalnız ekmekle yaşamadığını, rabbin ağzından çıkan her sözle yaşadığını size öğretmek için yaptı bunu.
egli dunque ti ha umiliato, ti ha fatto provare la fame, poi ti ha nutrito di manna, che tu non conoscevi e che i tuoi padri non avevano mai conosciuto, per farti capire che l'uomo non vive soltanto di pane, ma che l'uomo vive di quanto esce dalla bocca del signore
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler.
il giorno in cui sorgerà l'ora, giureranno i criminali di non essere rimasti che un'ora.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: