Usted buscó: onun için üzüldüm (Turco - Francés)

onun için iyice araştırın.
voyez donc bien clair.

onun için sevinip coşalım!
c`est ici la journée que l`Éternel a faite: qu`elle soit pour nous un sujet d`allégresse et de joie!

onun için bana ibadet edin."
adorez-moi donc».

onun için alçaltıcı bir azap var.
et celui-là aura un châtiment avilissant.

alabildiğine imkânlar döşedim onun için.
pour qui aussi j'ai aplani toutes difficultés

onun için kgiriş/ Çıkışı kullan
utiliser un kioslave pour

onun için bu konuda seninle çekişmesinler.
qu'ils ne disputent donc point avec toi l'ordre reçu!

o, onun için çok iyi bir deneyim oldu.
c'était une très bonne expérience pour lui.

onun için su gibi erimiş bakır akıttık.
et pour lui nous avons fait couler la source de cuivre.

onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.
rappelle, donc, où le rappel doit être utile.

artık onun için yere batırıcı bir azap vardır.
et celui-là aura un châtiment avilissant.

onun için, geniş yapraklı bir bitki yetiştirdik.
et nous fîmes pousser au-dessus de lui un plant de courge,

bugün burada onun için candan bir dost yoktur.
il n'a pour lui ici, aujourd'hui, point d'ami chaleureux [pour le protéger],

onun için vay ateşe girecek olan kâfirlerin haline!
malheur à ceux qui ont mécru pour le feu [qui les attend]!

allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur.
celui qu'allah prive de lumière n'a aucune lumière.

onun için bütün yaptıklarıma rağmen o hiç teşekkür etmedi.
il n'a jamais dit merci malgré tout ce que j'ai fait pour lui.

"bugün onun için burada bir sıcak dost yoktur."
il n'a pour lui ici, aujourd'hui, point d'ami chaleureux [pour le protéger],

allah, kimi hidayete erdirirse, onun için bir saptırıcı yoktur.
quiconque allah guide, nul ne peut l'égarer.

artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.
le paradis sera alors son refuge.

onun için bütün tevekkül edenler o'na tevekkül etmelidirler."
et que ceux qui placent leur confiance la placent en lui».