A partir de tradutores profissionais, empresas, páginas da web e repositórios de traduções disponíveis gratuitamente
and those who do not believe - in their ears is deafness, and it is upon them blindness.
kur’ân onlara kapalı ve karanlık gelir.onların, çok uzak bir yerden sesleniliyor da söyleneni hiç anlamıyorlar gibi bir halleri vardır.
indeed, we have placed over their hearts coverings, lest they understand it, and in their ears deafness.
biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk.
beethoven was in his mid-thirties during this time; his personal life was troubled by increasing deafness.
beethoven bu süre zarfında otuzlu yaşlarındaydı ve kişisel hayatı artan sağırlığı yüzünden berbat bir durumdaydı.
and they say, “our hearts are screened from what you call us to, and in our ears is deafness, and between us and you is a barrier.
dediler ki: "bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır.
truly, we have set veils over their hearts lest they should understand this (the quran), and in their ears, deafness.
biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk.
and say: "our hearts are immured against what you call us to. there is a deafness in our ears, and a veil lies between us and you.
dediler ki: "bizi kendisine çağırdığın şeye karşı kalplerimiz bir örtü içindedir, kulaklarımızda bir ağırlık, bizimle senin aranda bir perde vardır.
there is a deafness in our ears, and a veil lies between us and you. so act (your way), we are acting (ours)."
ama insanların çoğu yüz çevirmiştir, onlar işitmezler de: "bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda ağırlık, bizimle senin aranda anlaşmamıza engel vardır; istediğini yap, biz de yapacağız" derler.