Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
i byl s nimi přebývaje v jeruzalémě,
böylelikle saul, yeruşalimde girip çıktıkları her yerde öğrencilerle birlikte bulunarak rabbin adını korkusuzca duyurmaya başladı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
toto mluvil jsem vám, u vás přebývaje.
‹‹ben daha aranızdayken size bunları söyledim.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
věrou bydlil v zemi zaslíbené jako v cizí v staních přebývaje s izákem a s jákobem, spoludědici téhož zaslíbení.
İman sayesinde bir yabancı olarak vaat edilen ülkeye yerleşti. aynı vaadin ortak mirasçıları olan İshak ve yakupla birlikte çadırlarda yaşadı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
a což nevěříš, že já v otci a otec ve mně jest? slova, kteráž já mluvím vám, sám od sebe nemluvím, ale otec ve mně přebývaje, onť činí skutky.
benim babada, babanın da bende olduğuna inanmıyor musun? size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum, ama bende yaşayan baba kendi işlerini yapıyor.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
a jaká jest též země ta, v níž on bydlí, dobrá-li jest, či zlá? a jaká jsou města, v nichž přebývají, v staních-li, či v hrazených místech?
toprak nasıl? verimli mi, kıraç mı? Çevre ağaçlık mı, değil mi? elinizden geleni yapıp orada yetişen meyvelerden getirin.›› mevsim üzümün olgunlaşmaya başladığı zamandı.
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: