From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
covert
saklı
Last Update: 2016-10-30
Usage Frequency: 1
Quality:
Reference:
covert front
mercenaries 2:
Last Update: 2014-09-14
Usage Frequency: 1
Quality:
Reference:
government influence, including overt and covert censorship, biases the media in some countries, for example north korea and burma.
burma ve kuzey kore gibi bazı ülkelerde hükümet etkisiyle, alenen veya gizlice yapılan sansürle, medya taraflı hale getirmiştir.
and you will see them being exposed to the fire, humbled from humiliation, looking from [behind] a covert glance.
ateşe arz olunurlarken onların, zilletten başlarını öne eğerek göz ucuyla gizli gizli baktıklarını göreceksin.
and rehearse thou that which hath been revealed unto thee of the book of thy lord; and none may alter his words, and never wilt thou find beside him a covert.
o'nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur. o'nun dışında bir sığınak/bir dayanak asla bulamazsın.
and the covert for the sabbath that they had built in the house, and the king's entry without, turned he from the house of the lord for the king of assyria.
asur kralını hoşnut etmek için rabbin tapınağına konan kral kürsüsünün setini kaldırıp kralın tapınağa girmek için kullandığı özel kapıyı kapattı. seti››, masoretik metin ‹‹Şabat günleri rabbin tapınağına gitmek için kullanılan üstü kapalı yol.››
addressing the recent arrests of 26 turkish journalists as part of an ongoing investigation into ergenekon, a covert criminal network accused of plotting to overthrow the government, erdogan noted that none of them had been detained for their professional activities.
hükümeti devirmeyi planlamakla suçlanan gizli bir suç ağı olan ergenekon ile devam eden soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde 26 türk gazetecinin gözaltına alınmasına da değinen erdoğan, bunların hiçbirinin mesleki faaliyetlerinden ötürü tutuklanmadığını kaydetti.
and it was so, as she rode on the ass, that she came down by the covert of the hill, and, behold, david and his men came down against her; and she met them.
avigayil eşeğe binmiş, dağın öbür yolundan inerken, davutla adamları da ona doğru ilerliyorlardı. avigayil onlarla karşılaştı.
while this overt military preparation was going on, covert stay-behind arrangements initially made by the western european union to continue resistance after a successful soviet invasion, including operation gladio, were transferred to nato control.
bu belirgin askerî hazırlık devam ederken başlangıçta batı avrupa birliği tarafından yapılan ve başarılı bir sovyet işgalinden sonra karşı koymaya devam edecek olan, aralarında gladio operasyonu'nun da bulunduğu gizli "stay-behind" düzenlemeleri nato kontrolüne geçirildi.
"on the face of it, ergenekon is a long-overdue effort to establish the truth behind years of overt and covert meddling by the military in civilian affairs, the origins and conduct of the 'dirty war' in turkey's southeast against separatists, the actors behind hundreds if not thousands of extrajudicial killings, and the murders of numerous high profile activists and journalists – possibly -- the slain turkish armenian journalist hrant dink, killed four years ago.
"görünüşe göre ergenekon davası, ordunun sivil süreçler üzerinde yıllardır sürdürdüğü gizli ve açık müdahalelerin ardındaki gerçeklerin, türkiye'nin güneydoğusunda ayrılıkçılara karşı verilen "kirli savaşın" kökenleri ve idaresi ile ilgili doğruların, yüzlerce ve hatta binlerce hukuk dışı infazın ve ülkenin önde gelen eylemci ve gazetecilerinin kurban gittiği cinayetlerin -- ve belki de dört yıl önce öldürülen ermeni asıllık türk gazeteci hrant dink'e yönelik cinayetin -- perde arkasındaki isimlerin ortaya çıkarılması yönünde geç kalınmış bir çaba.