Results for obsolete translation from English to Turkish

obsolete
gereksiz@ item request new message posting

that's an obsolete model.
bu demode bir model.

obsolete registry entries found
gereksiz kayıt girdileri bulundu@ info

those who made the quran obsolete.
ki onlar kur'anı parça-parça kıldılar.

the costs of this obsolete system were high.
bu eski sistemin maliyeti de yüksekti.

it took us only 10,000 to make knowing obsolete.
bilmenin eskide kalması yalnızca 10,000 yıl sürdü.

again, 18 months later, the product was obsolete.
yine, 18 ay sonra, urun kullanilmaz olmustu.

i said schools as we know them now, they're obsolete.
ben şimdi bildiğimiz halleriyle okulların modası geçti dedim.

in many ways, traditional ways of risk assessment have become obsolete.
klasik risk değerlendirme yöntemleri artık pek çok açıdan eskimiş durumda.

remove obsolete package files after downloading new package lists
yeni paket listeleri indirildikten sonra eskimiş paket dosyalarını sil

in this case they avoided political complications by copying obsolete coins.
in this case they avoided political complications by copying obsolete coins.

so in a way, i'm glad that i'm completely obsolete.
yani bir şekilde, tamamen demode olduğum için memnunum.

the depot stocked obsolete chinese and soviet munitions earmarked for destruction.
depoda, imha edilmek üzere ayrılmış Çin ve sovyet yapımı eski mühimmat stoklanıyordu.

unfortunately, it has become obsolete because it was designed for atari platform.
maalesef kullanimdan kalkti cunku atariler icin tasarlanmisti.

a verst (, "versta") is an obsolete russian unit of length.
verst (rusça: верста, "versta"), bir rus uzunluk ölçü birimidir.

gartner, another research company says data centers older than seven years are obsolete.
başka bir araştırma şirketi olan gartner’e göre ise 7 yıl sonrasını eski olarak sınıflandırmaktadır.

built decades ago with obsolete methods, many bridges in macedonia are in poor shape today.
makedonya'da on yıllar önce eski yöntemlerle inşa edilmiş olan çok sayıda köprü bugün kötü durumda.

so there it sits on our shelves obsolete to us, but with immediate latent value to someone else.
böylece raflarda duruyor bizim için eskimiş, ama bir başkası için anında değeri olan bir şey.

if the provided plug does not fit into your outlet, consult an electrician for replacement of the obsolete outlet.
verilen fiş prizinize uymuyorsa, eski prizi değiştirmesi için bir elektrikçi çağırın.

and in these times of change, we need these new choices because our existing solutions are simply becoming obsolete.
ve degisim zamanlarinda, bizim bu yeni seceneklere ihtiyacimiz var cunku mevcut cozumler basit bir ifadeyle ise yaramiyor.