Results for treating translation from English to Turkish

heat treating
isıl işlem

how's the world treating you?
İşler nasıl gidiyor?

let's just stop treating people."
haydi insanları tedavi etmeyi bırakalım?"

"turkey has been treating me very well.
"türkiye bana çok iyi davranıyor.

i objected to her treating me like a child.
bana bir çocuk gibi davranmasına itiraz ettim.

there might be some way of treating that as true.
buna, doğru, demenin bir yolu olabilir.

insolently, treating them like tales told at night."
"ayetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz."

it is the most beneficial and pure way of treating each other.
bu sizin için daha arı ve daha sağlıklıdır.

:moutier and cornet suggest treating gastritis with antibiotics.
:moutier ve cornet gastritleri antibiyotik ile tedavi etmeyi önerdi.

or that could be good clinical targets for treating brain disorders.
veya bu hücreler beyin hastalıklarınının tedavisinde iyi bir hedef hücre olarak kullanılabilirler.

it's the development of a prosthetic device for treating blindness.
bu görme engelliliği tedavi etmek için protez bir cihazın geliştirilmesi.

if treating endovascularly, do not advance the stylet or guidewire against resistance.
endovaskÜler tedavİ yapiliyorsa stİle veya kilavuz telİ dİrence karŞi İlerletmeyİn.

the institutional model always pushes leftwards, treating these people as employees.
kurumsal model, sürekli sola doğru itekler, insanları, "çalışan" olarak görür.

one in which we stop treating the planet as if it were some kind of business in liquidation.
Öyle ki, gezegenimize akıp duran bir iş kolu gibi bakmadığımız şekilde.

and i'm treating you, my inner circle, like you're the enemy.
ve size yani yakın çevreme, düşmanımmışsınız gibi davranıyorum.

if treating endovascularly, do not advance the stylet or guidewire without ultrasound or other visualization.
endovaskÜler tedavİ yapiliyorsa stİle veya kilavuz telİ ultrasonla veya baŞka tÜrlÜ gÖrmeden İlerletmeyİn.

i was faced with treating a lot of critically ill patients at 24,000 feet, which was an impossibility.
7315 m. yükseklikte durumu kritik olan pek çok hastayı tedavi etmek zorunda kaldım ki bu bir mucizeydi.

do you want to know that whether or not the patient whom you are following-up and treating carries hiv?
takip ve tedavi ettiğiniz hastanın hiv taşıyıp taşımadığını bilmek ister misiniz?

for the last 50 years, we have focused on treating the individual gene in understanding cancer, not in controlling cancer.
son 50 yıldır tek bir genin tedavisine odaklandık, ve kanseri anlamaya çalıştık, kontrol etmeye değil.

if you don't start treating people with a little more respect, people may start avoiding you like the plague.
eğer insanlara biraz daha saygılı davranmaya başlamazsan, insanlar senden vebalı gibi kaçınmaya başlayabilir.