Results for aegypti translation from Latin to Turkish

eieci ergo eos de terra aegypti et eduxi in desertu
bu yüzden İsraillileri mısırdan çıkarıp çöle götürdüm.

confusa est filia aegypti et tradita in manu populi aquiloni
kuzey halkının eline teslim edilecek.››

dispersusque est populus per omnem terram aegypti ad colligendas palea
böylece halk saman yerine anız toplamak üzere bütün mısıra dağıldı.

ego dominus deus tuus qui eduxi te de terra aegypti de domo servituti
‹‹ ‹seni mısırdan, köle olduğun ülkeden çıkaran tanrın rab benim.

ego sum dominus deus tuus qui eduxi te de terra aegypti de domo servituti
‹‹seni mısırdan, köle olduğun ülkeden çıkaran tanrın rab benim.

in quinto autem anno regni roboam ascendit sesac rex aegypti in hierusale
rehavamın krallığının beşinci yılında mısır kralı Şişak yeruşalime saldırdı.

coram patribus eorum quae fecit mirabilia in terra aegypti in campo taneo
bütün işlerinin üzerinde dikkatle duracağım.

et ingressi sunt terram aegypti quia non oboedierunt voci domini et venerunt usque ad tafna
rabbin sözünü dinlemeyerek mısıra gittiler. tahpanhese vardılar.

anno autem quinto regni roboam ascendit sesac rex aegypti in hierusalem quia peccaverunt domin
rehavamın krallığının beşinci yılında mısır kralı Şişak yeruşalime saldırdı. Çünkü rehavamla halk rabbe ihanet etmişti.

ait ad eos rex aegypti quare moses et aaron sollicitatis populum ab operibus suis ite ad onera vestr
mısır firavunu, ‹‹ey musa ve harun, niçin halkı işinden alıkoyuyorsunuz? siz de işinizin başına dönün›› dedi,

amovit autem eum rex aegypti cum venisset hierusalem et condemnavit terram centum talentis argenti et talento aur
mısır kralı neko yeruşalimde onu tahttan indirerek ülke halkını yüz talant gümüş ve bir talant altın ödemekle yükümlü kıldı. yehoahazın ağabeyi elyakimi de yahudayla yeruşalim kralı yaptı ve adını değiştirip yehoyakim koydu. sonra kardeşi yehoahazı alıp mısıra döndü.

audite verbum quod locutus est dominus super vos filii israhel super omni cognatione quam eduxi de terra aegypti dicen
ey İsrailliler, kulak verin rabbin size, mısırdan çıkardığı halka söylediği şu sözlere:

dicentes nequaquam sed ad terram aegypti pergemus ubi non videbimus bellum et clangorem tubae non audiemus et famem non sustinebimus et ibi habitabimu
‹savaş görmeyeceğimiz, boru sesi duymayacağımız, açlık çekmeyeceğimiz mısıra gidip orada yaşayacağız› derseniz,

et transibit in maris freto et percutiet in mari fluctus et confundentur omnia profunda fluminis et humiliabitur superbia assur et sceptrum aegypti recede
mısırın krallık asası elinden alınacak.