Results for ombreiras translation from Portuguese to Turkish

ombreiras.
apolet?

sim, e ombreiras.
evet ama omuzluklar...

- são as ombreiras!
- vatkalar!

ainda não tem ombreiras.
hâlâ apoletlerin yok ama.

o quê? essas ombreiras...
onlar vatka mı?

ficava mais bonito com ombreiras.
seni apoletlerle görmek isterim.

- sim, sim. - ombreiras, "charreteras".
apolet yani charreteras.

eu perguntei se tu usavas ombreiras.
vatka takıyor musun diye sormuştum.

outro exemplo fascinante é as ombreiras.
başka bir büyüleyici örnek de apolet.

tirai mesmo as portas das ombreiras!
kapıları pervazlardan çek çıkar!

e ficava tão bem de permanente e ombreiras.
ve permayla vatka bana çok yakışır.

e aquelas ombreiras, quem é que as inventou?
hele o apoletler? kim buna hayran olmaz ki?

"essas ombreiras são super porreiras, meu."
"bu vatkalar tam patron işi olmuş."daki gibi.

- tenho de ir tirar as ombreiras dos meus fatos antigos.
- muhteşem bir yapı o. eski takımımdaki vatkaları çıkarmam lazım.

as ombreiras vão e vêm, mas as melhores amigas são para sempre.
omuz yastıkları gelip geçebilir, ama en iyi arkadaşlıklar sonsuza kadardır.

estava a usar um casaco de couro... ombreiras, castanho, três botões.
deri ceket giyiyordun. kahverengi apoletli. - Üç düğmeli.

terá duas ombreiras, que se unam �s suas duas pontas, para que seja unido.
bağlanabilmesi için iki köşesine takılmış ikişer omuzluğu olacak.

ele está em todo lado, howie. consigo ver as marcas dos seus dedos nas ombreiras.
bulmacaları, kapı pervazlarındaki parmak izleri...

tu estás a dizer-me que a diane sawyer vai usar um vestido com ombreiras?
diane sawyer kabarık omuzlu bir elbise giyecek yani öyle mi?

esta esteve perto... se fosses atacada por um fulano que usasse ombreiras... - imbecil.
Şu da yakın sayılır tabii apoletli bir adam tarafından saldırıya uğrarsan.