Results for karşısındaki translation from Turkish to Croatian

bu baghdatis'in federer karşısındaki ilk zaferi oldu.
bila je to njegova prva pobjeda protiv federera.

me-yarkon ve yafanın karşısındaki topraklarla birlikte rakkon.
me-hajarkon i harakon s podruèjem prema jafi.

sırp dinarı avro karşısındaki düşüşünü sürdürüyor. [nada boziç/setimes]
srpski dinar doseže novu najnižu vrijednost u odnosu na tečaj eura. [nada božić/setimes]

fakat esad rejiminin arap baharı karşısındaki kanlı elleri, uzlaşma çabalarına gölge düşürdü.
međutim, to što je assadov režim, suočen s arapskim proljećem, okrvavio ruke, zaustavilo je napore za zbližavanje.

bomba imha ekipleri abd'nin atina büyükelçiliğinin karşısındaki bir inşaat alanından kanıt topluyorlar.
pripadnici odreda za uklanjanje bombi prikupljaju dokaze na gradilištu preko puta američkog veleposlanstva u ateni.

böyle bir avantaj, avrupa’nın toplumsal modelinin karşısındaki baskıları bir miktar hafifletebilir.
ostvarenje takve prednosti djelomice bi ublažilo pritiske na europski socijalni model.

haziran ayında kurteşi meclise, ombudsmanlığın bağımsızlığının karşısındaki çeşitli engelleri dile getiren bir mektup yazdı.
u lipnju je kurteshi pisao parlamentu, dokumentirajući različite zapreke koja ga sprječavaju u ostvarivanju neovisnosti ombudsmana.

kuruluşu: 2004 sağlamadan sorumlu ruhsat sahipleri karşısındaki yetkilendirme makamıdır ve sözleşmeye uygunluk sağlayacaktır;
osnovana: 2004

muhabirimiz dejan stankoviç sırbistan'ın ilk maçında uğradığı bozgun ve sonrasında almanya karşısındaki dönüşüne tanık oldu.
dopisnik dejan stanković pratio je iz prve ruke slom srbije na prvoj utakmici, a potom njezin povratak na utakmici protiv njemačke.

hırvatistan bulgaristan karşısındaki iki gollük üstünlüğünü kaybederek maçı berabere tamamlamasına rağmen, mart ve haziran 2005 arasında üst üste dört galibiyet kazandı.
hrvatska je ispustila iz ruku prednost od dva gola protiv bugarske, te je susret završio neriješeno, no nakon su toga nanizali četiri uzastopne pobjede u razdoblju od ožujka do lipnja 2005.

dağdeviren'e göre, yeni hükümetin karşısındaki en büyük sorunlardan biri, aşırı cari açığa karşı gerekli tedbirleri almak olacak.
prema dagdevirenu, jedan od najvećih izazova s kojima se sučeljava nova vlada bit će poduzimanje potrebnih mjera opreza protiv prekomjernog deficita tekućih transakcija.

bölgenin diğer kısımlarında olduğu gibi, gedikli sınırlar ve sınır ve gümrük yetkilileri arasındaki yaygın yolsuzluk kosova makamlarının karşısındaki sorunlardan bazıları olarak görülüyor.
kao i u drugim dijelovima regije, smatra se kako propusne granice i rasprostranjena korupcija među graničnim i carinskim dužnosnicima predstavljaju neke od problema s kojima se sučeljavaju kosovske vlasti.

hincal, "akp iktidarı, işbaşına geldiği kasım 2002’den bu yana türk ordusunu karşısındaki en büyük karşıt güç olarak görüyordu.
"od kada je akp došla na vlast u studenom 2002. godine", piše hincal, "doživljavala je tursku vojsku kao najjaču snagu protiv sebe.

aynı küresel sorunlarla -geleneksel basılı medyanın internet medyası karşısındaki belirsizliği gibi- karşı karşıyayız ve yeni medya tipi için yeni iş modellerine sahip değiliz.
suočavamo se s istim globalnim poteškoćama -- kao što je neizvjesnost glede tradicionalnih pisanih medija naspram internetskih medija -- i nemamo nove poslovne modele za novi tip medija.

ancak triantafilu, söz konusu iddiaların, yunan halkı içinde, ülkelerinin servetinin azalmasından ve türkiye karşısındaki stratejik kozlarını yitirmesinden endişe eden kesimleri son derece sinirlendirdiğine de dikkat çekiyor.
ipak, prema triantaphyllouu, optužbe su dirnule u živac nacionalističke elemente u grčkoj, koji brinu zbog osiromašenja njihove zemlje i slabljenja strateškog položaja u odnosu na tursku.

makedonya'nın on yıl başkanlığını üstlenmesinin karşısındaki sorunlardan biri de, bazı vatandaşların -çoğunluğu roman- ab'den sığınma talebinde bulunmaları.
jedan od problema s kojima se suočava makedonija na čelu desetljeća odnosi se na neke građane -- uglavnom rome -- koji traže azil u eu.

uzmanların plana yönelik getirdikleri bir diğer eleştiri ise, sadece kamu binalarının ele alınırken, özel konutların kapsam dışında bırakılması. bu ise, nüfusun önemli bir bölümünün deprem karşısındaki kırılganlığının sürmesi anlamına geliyor.
stručnjaci također kritiziraju plan zbog uvrštavanja javne infrastrukture na račun privatnih zgrada, zbog čega veliki dijelovi stanovništva i dalje ostaju ugroženi u slučaju potresa.

bu tür olayların birinde, 24 haziran'daki cuma namazından sonra, daha radikal bir grup, katedralin karşısındaki cami inşasında kullanılan kolonları üniversite kampüsünün merkez avlusuna koydu ve bunlar daha sonra polis tarafından kaldırıldı.
u jednom takvom slučaju, nakon molitve u petak 24. lipnja, jedna radikalnija skupina nezakonito je postavila stupove za izgradnju džamije preko puta katedrale u središnjem dvorištu sveučilišnog kompleksa, koje je kasnije uklonila policija.

"tose, temel ve evrensel değerler olan sevgi ve insanlığa müziği aracılığıyla gerçek anlamda ulaşmayı başardı," diyen zorba, proeski'nin, şan ve şöhret karşısındaki olgun yaklaşımı ile, "kendi nesline bu evrensel değerlere ulaşmanın yolunu gösterdiğine" inanıyor.
"toše je kroz glazbu istinski dosegao ono što smatramo temeljnim i univerzalnim vrijednostima među ljudima - ljubav i humanost", rekla je. "svojim je zrelim pristupom slavi i statusu zvijezde "pokazao svojoj generaciji put do tih univerzalnih vrijednosti."