Results for bozmak translation from Turkish to English

kızlık bozmak
defile

biz bu müzakereyi bozmak istiyoruz.
we want to break off this negotiation.

ben işte bu tılsımı bozmak istiyorum.
and that is the spell that i want to break.

doğrusu şeytan aralarını bozmak ister.
(because) shaitan (satan) verily, sows disagreements among them.

bozmak imkansız değilse de çok zor," dedi.
"it's still too early to say that negotiations will fail.

düzeni bozmak için değil, yaratmak için bize bakıyor.
he looks at us to establish order, not destroy it.

İki ruhani lider ayrılığı bozmak amacıyla bir araya gelecek.
the two spiritual heads will meet in an attempt to breach the divide.

aurelian bu düzeni bozmak istemiş ve felicissimus'u mahkemeye çıkartmıştı.
aurelian wanted to eliminate this, and put felicissimus under trial.

ve son müdahelemiz, blokları hizalarını bozmak ve onları bir kabuk ile tutmaktı.
and so this was the final operation, which was to take these blocks as they were all pushed off kilter, and to hold onto them with a skin.

doğrusu şeytan aralarını bozmak ister. Şeytan şüphesiz insanın apaçık düşmanıdır.
for surely satan provokes strife between them, and satan is ever a manifest foe to man.

İnanan kullarıma söyle, en güzel şekilde konuşsunlar. doğrusu şeytan aralarını bozmak ister.
and say to my servants (that) they speak that which is best; surely the shaitan sows dissensions among them; surely the shaitan is an open enemy to man.

bu özelliğinden dolayı başkan yardımcısı senato'da oy kullanabilir ama ancak beraberelikleri bozmak amacıyla.
in that capacity, the vice president is allowed to vote in the senate, but only when necessary to break a tie vote.

sonra yahuda ile İsrail arasındaki kardeşliği bozmak için ‹‹birlik›› adındaki öteki değneğimi kırdım.
then i cut asunder mine other staff, even bands, that i might break the brotherhood between judah and israel.

sonra ‹‹lütuf›› adındaki değneğimi aldım ve bütün uluslarla yapmış olduğum antlaşmayı bozmak için kırdım.
and i took my staff, even beauty, and cut it assunder, that i might break my covenant which i had made with all the people.

26 Şubat'ta, dördü polis memuru beş sırp, yargı düzenini bozmak suçundan kosova'da tutuklandı.
on february 26th, five serbs -- including four police officers -- were arrested in kosovo, accused of disrupting the judicial order.

cumhurbaşkanı fatmir seydiu, "bu parlamentoyla, sırbistan kosova'da istikrarı bozmak istemektedir." dedi.
president fatmir sejdiu said "through this parliament, serbia aims to destabilise kosovo."

işığın retinada odaklanmasını etkiler ki bu da görüntünün beyinde yorumlanmasını bozmaktadır.
it affects the focus of light in the retina, which disrupts the interpretation of the image in the brain.