Results for iğrenç translation from Turkish to English

iğrenç
disgusting

bu iğrenç.
it's hideous.

bu çok iğrenç.
that's so gross.

ne iğrenç bir ses
what a disgusting sound

bence bu iğrenç.
i think it's disgusting.

o kadar iğrenç!
that is so disgusting!

iğrenç bir adamsın seni
you a nasty man

oda arkadaşım çok iğrenç.
my roommate is so disgusting.

o iğrenç değil mi?
isn't it sickening?

bunun iğrenç olduğunu düşünüyorum.
i think it's disgusting.

hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!
indeed you have brought a thing fariya (an unheard mighty thing).

bence bu iğrenç bir ihmalkarlığın ürünü.
i think that this is the result of gross negligence.

krakeri denedim. iyy, iğrenç" diyordu.
i tasted the crackers. eww, yuck."

dergi gezegendeki en iğrenç böcekleri araştırıyor.
the magazine is researching the most disgusting insects on the planet.

Çünkü namaz, iğrenç ve kötü şeylerden vazgeçirir.
the prayer prevents indecencies and evils.

bazı şeyler onları temizlediğin zaman daha iğrenç olur.
some things get more hideous, when you clean them.

o, akıl erdiremeyenlerin üzerine iğrenç bir pislik kılar.
god will cast down filth on those who have no understanding.

tek problem: patateslerdi, düşünürseniz oldukça iğrenç gözüküyor.
the only problem is: potatoes, if you think about it, look pretty disgusting.

ve iğrenç, acınası bir halde tabağı hemen silip süpürüvermek.
and zapped horribly, pathetically.

bunlar sizin için iğrenç sayılacak. etlerini yemeyecek, leşlerinden tiksineceksiniz.
they shall be even an abomination unto you; ye shall not eat of their flesh, but ye shall have their carcases in abomination.