Results for kavurun translation from Turkish to English

kütle kaşıktan ayrılmaya başlayana dek kavurun.
fry until the mass starts separating from the ladle.

tereyağını derin bir tencerede ısıtın ve unu tahta bir kaşıkla sürekli karıştırarak kavurun.
heat butter in a deep pan and fry the flour, stirring continually, with a wooden ladle.

fakat öğütün, kavurun ve bir market rafına koyun, onu bir ürün olarak değerlendirirseniz, işte o zaman beş, 10, 15 sent eder.
but grind it, roast it, package it, put it on a grocery store shelf, and now it'll cost five, 10, 15 cents, when you treat it as a good.

ama kendisinin üstüne de ihtiyarlık çökmüş ve elleri ermez, güçleri yetmez, bakıma muhtaç küçük çocukları var. derken… ateşli bir kasırga kopsun da bağı kasıp kavursun?
but he is afflicted with old age and has weak offspring, and it is hit by a whirlwind containing fire and is burned.