Results for yakışıklı translation from Turkish to French

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

French

Info

Turkish

yakışıklı

French

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

French

Info

Turkish

benim yakışıklı oğlum

French

mon beau goss

Last Update: 2022-09-22
Usage Frequency: 2
Quality:

Reference: Anonymous

Turkish

davutu tepeden tırnağa süzdü. kızıl saçlı, yakışıklı bir genç olduğu için onu küçümsedi.

French

le philistin regarda, et lorsqu`il aperçut david, il le méprisa, ne voyant en lui qu`un enfant, blond et d`une belle figure.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Anonymous

Turkish

saul adında genç, yakışıklı bir oğlu vardı. İsrail halkı arasında ondan daha yakışıklısı yoktu. boyu herkesten bir baş daha uzundu.

French

il avait un fils du nom de saül, jeune et beau, plus beau qu`aucun des enfants d`israël, et les dépassant tous de la tête.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Anonymous

Turkish

o da hepsi de genç, yakışıklı asurlulara -valilere, komutanlara, iyi donanmış savaşçılara, atlılara- gönül verdi.

French

elle s`enflamma pour les enfants de l`assyrie, gouverneurs et chefs, ses voisins, vêtus magnifiquement, cavaliers montés sur des chevaux, tous jeunes et charmants.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Anonymous

Turkish

ağırlaştığında ikisi birden rablerine şöyle dua ettiler: "bize iyi huylu, yakışıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz, şükredenlerden olacağız."

French

puis lorsqu'elle se trouva alourdie, tous deux invoquèrent leur seigneur: «si tu nous donnes un (enfant) sain, nous serons certainement du nombre des reconnaissants».

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Anonymous
Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

‹‹ohola benimken fahişelik etti. oynaşları olan asurlulara gönül verdi. hepsi de genç, yakışıklı, lacivertler kuşanmış savaşçılar, valiler, komutanlar, atlı askerlerdi.

French

ohola me fut infidèle; elle s`enflamma pour ses amants, les assyriens ses voisins,

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Anonymous

Turkish

kral İsrailliler arasından kral soyundan gelme ya da soylu bazı gençlerin seçilip saraya getirilmesi için saray görevlilerinin yöneticisi aşpenaza buyruk verdi. bu gençler kusursuz, yakışıklı, her konuda bilge, bilgili, öğrenmeye yetenekli, sarayda görev almaya uygun nitelikte kişiler olmalıydı. aşpenaz onlara kildanilerin dilini ve yazısını öğretecekti.

French

le roi donna l`ordre à aschpenaz, chef de ses eunuques, d`amener quelques-uns des enfants d`israël de race royale ou de famille noble,

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Reference: Anonymous

Get a better translation with
7,745,529,017 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK